içinde 2.,3., hatta 4. el kullanılmış değişik ürünler(elbiseler, madalyalar, kupalar, halılar, ayakkabılar, kovboy çizmeleri, kırbaçlar, semerler, araba jantları) satılan, pis kokan, düzensiz, karışık, aslında belediye bir el atsa, gayet renkli ve talep gören bir alışveriş alanına dönüşecek nostaljik pazardır. (hala istanbul topkapı'da pazar günleri kurulur bu çarşı).
eskiye ragbet olsa bit pazarına nur yagardı şeklinde bir atasözümü gibi bişey vardı.ikinci el tabir edilen eşyaların alınıp satıldığı nur yagması için uzun süreden beri beklenilen mekan
bir mankenin haberlerde ordan alışveriş ettiğini söyleyip evi pirelerin sardığını söylemesinden dolayı neden bit pazarı denilediğini anladığımız pazar.
bizim ülkemizde insanlar da 2. el eşya kavramı çok fazla gelişememiş olduğu için* çok tutulmayan ama avrupa da insanların çok kısa bir süre kullanıp sıkıldıkları eşyalardan kurtulma hastalığına yakalanmış gibi ilgi gösterdikleri oluşum.
kullanılmış eski eşyaların uygun fiyatlara satıldığı yer..ayrıca bit pazarı denilmesinede içerlemektedir buradaki esnaf..o yüzden sipahi pazarı demek gerekiyormuş..tamam tamam kızma muazzez abla ben arkadaşlara ilettim..kendisi bu pazarın en eski esnafıdır..yani nam-ı diğer kara muazzez..
sergilenen malları incelerken istediğiniz kişinin omzuna başınızı yaslayabileceğiniz, elinizi omzuna atabileceğiniz ya da düşmemek için herhangi bir kişiye tutunabileceğiniz yegane mekan. bit pazarında herkes kardeştir...
kocaeli'de çarşamba günleri, dolphin'in* karşısındaki pazar alanında kurulan cümbüş yeri.
anakart, ıslak leğenin içinde sabit disk, 1990 tarihli metallica, iron maiden, dr. skull kasetleri, matkap, oyuncak robot*, 1958 yılına ait st. joseph yıllığı şimdiye kadar görülenler arasındadır.
ben bugün albümünden, yer yer oynak ve yer yer yine oynak bi yalın şarkısı. hoş olmuş cidden, olmuş. şarkıda o aralardaki ya kemençe sesi ya da gayda olması lazım, hiçbiri de olmayıp beni gt edebilirler.
sözler şöyle ki;
eskiye rağbetse burası bit pazarı
Dönüşü kırık zaman makinesi
Acilen bir mum yakmalı
Romantizme yanaşmalı
huzur sağolsun bizi çoktan bırakmış
kaçıp kurtarmış kendini
kuşanıp can ceketini
karışmış sulara
aaah aaah sulara
elimizde gözümüzle dişimizle
sabrımızla hatta kaybımızla
çabala çabala çabala çabala
yanıla yanıla yanıla yanıla
doğru yolu kim bulacak?
aaah aaah ne olacak?
kuş kadar hafif olunca
bir taraf yükü ağızla çekince
biz artık haddi sununca(?)cesaretin haddi solunca
yalın'ın son albümün de yer alan bit pazarı şarkısı norveç'in eurovision da birinci olduğu şarkıda ki kemençe girişi tıpa tıp benzemektedir . şimdi kıl oldum valla bu norveç'in birinci olacağı aylardan önce belliydi . yok işallah düşündüğüm gibi değildir . bunu düşenerek böyle bir şeye kalkılşılmış ise valla helal olsun gündemi takip ediyor .teoman' da son albümün çoban yıldızı şarkısın da böyle bir şey yapmıştı .
gözden kaçmaz kulak bu boru değil .
kocaeli de eskiedn dolphin'in karşısında olan ancak şimdi otogarın arkasındaki pazar alanında her çarşamba kurulan pazardır. yok yoktur... aklınıza gelebilecek her şey oradadır.
örneğin;
-içinde fotoğraf olan fotoğraf çerçevesi *
- takı toka...
- parfümler*
- ana kartlar
- pc kasası, klayve, monitor, batarylar...neler neler...
- gramafonlar, antikalar, eski radyo ve telefonlar
- eski manuel antika fotoğraf makineleri zenit, lubitel 2*...
- kasetler, cdler, plaklar, dvdler, 1 tl ye kitaplar...
- kıyafetler
- biblolar
- kahve makinesi **
- pentagram orijinal albümü ve kutusu
- saatler
- az kullanılmış çatal, kaşık, tabak... *
- anahtar, evet anathat hatta anahtarlığa takılı. bir gün anahtarınızı hatta herhangi bir şeyinizi kaybeder ya da çaldırırsanız bit pazarına gitmenizi tavsiye ederim. *
bit pazarında inanılmaz mutlu olurum nedense. ilginç ilginç şeyler görmek, bulmak, deli bi pazarlıkla satın almak ve hatta beleşe almak... satıcılarla girilen ilginç diyaloglar... alakasız eşyalar görmek, gülmek gülmek ve yine gülmek... harika bir duygu... herkes hayatında en az bir kere gitmeli ve ilgini çeken bir şeyler bulup satın almalı. benim hayatıma damgasını vuran mutluluklarım bit pazarından çıkmadır... ''toplama mutluluk'' diyebiliriz. aldığım şeyleri gözüm gibi saklarım. belki ilk sahipleri benim kadar değer vermemiştir o eşyacıklara... annem kızmaktan usanmaz ''yine mi taşıdın bit pazarını eve!'' diye... evim bşt pazarından farksız olacak sanırım. hatta adamlar benim odamı soysalar 1 poazarlık malzeme çıkar. * sayemde evlerin soyulma oranı artmakta, çünkü satacak mal bırakmıyorum ellerinde. ** ama ordan çıkınca da ellerimi ve aldığım şeyler dezenfekte etmek zorunda kalırım. mecburen...
bu güne kadar bit pazarından aldıklarımdan en sevdiklerim:
-eski el flashı
-palaroid fotoğraf makinesi
-lubitel 2 fotoğraf mekinesi
-antika saat
-plak, orhan gencebay *
-kitap *
-pentagram albümü