oraya burayı ateşe veren kürtlerin artık cezalandırılması gerektiğini gösteren olaydır.
ateş açmakla olmayacak bu iş galiba. bence büyük çaplı bir katliam gerekli.
eğer silahsız göstericilerin velev ki şiddete başvuruyor olsunlar, üzerine devlet güçleri tarafından ateş açıldıysa bu bir skandaldır. kürt halkına karşı yürütülen derin devlet operasyonununda artık kanın döküldüğü noktadayız.
sorumlular derhal görevden alınmalıdır, içişleri bakanı istifa etmelidir.
önyargılı yaklaşılmaması gereken bir durumdur. bdp nin uzun zamandır istediği nihayet olmuştur kına yaksınlar durumudur. eninde sonunda olacak olan durumdur. bayrağa hakaret edilmemesi sağa sola yanan molotoflar atılmaması gerektiğini bir kez daha hatırlatan durumdur.
savaşta herkes suçludur ama ilk saldıran biraz daha suçludur.
teröristleri meclise sokmaktansa yerinde müdahaledir. Ayrıca haberi kaç kişi okuduysa artık, göstericilerin üzerine ateş açılmadığını, karşı müdahalenin güvenlik güçlerince biber gazı ve basınçlı su ile yapıldığını ve bunun da polise taş ve molotofla saldırılması sonucu gerçekleştirildiğine dikkat etmemiş. bakmak ve görmek farklı şeylerdir.
çok üzücü bir olay ama şiddet şiddeti doğuruyor işte. sen molotofla, taşla saldırırsan bu şiddettir ve şiddet şiddeti doğuruyor. buna misilleme olarak yarın molotof kokteylleri atılacak otobüslere, sonra ki gün eylem yapılacak, eylem de eylemcilere ateş açılacak ve bu şiddet katlanarak devam edecek. artık etrafımdaki kimse bu huzursuzlukla yaşamak istemiyor. açık konuşayım serap gibi masum bir can daha giderse kendi adıma artık huzursuz çıkaranlarla beraber yaşamak istemeyeceğimi söyleyeceğim. hem kendim hem ülkem hem de çocuklarımın geleceği için. bu gidişat iyi değil maalesef. bu konuda huzursuz ve mutsuzuz. huzursuz ve mutsuz insanların sayısı da gün geçtikçe artıyor.
olayla ilgili hürriyet internet sitesinden alıntılar;
"Yürüyüşe izin verilmemesi üzerine BDP'liler kısa bir durum değerlendirmesi yapmak üzere Emniyet Müdür Yardımcısı Burunak'ın yanından ayrılırken, yüzleri maskeli göstericiler polise taş, molotof kokteyli ve havai fişeklerle saldırmaya başladı..."
"Bağlar ve Yenişehir belediyelerine ait barikat olarak kullanılan bir traktör ve kepçedeki sürücüler, araçları resmi ve sivil polislerin üzerine hızla sürmeye başladı..."
"Amaçlarının YSK kararını protesto etmek üzere bir yürüyüş düzenlemek olduğunu belirten Aydın, "Ancak polisin orantısız güç kullanımına maruz kaldık..."
günlerdir sağa sola molotof kokteyller atılıyor,polislere ve sivil halka saldırılıyor,kaldırım taşları sökülüyor ve milli servet ne varsa tahrip ediliyor. bu terör değilmiydi? daha evvelinde bir otobüsün içinde okuldan dönen bir kızcağız hayatını kaybetti. dikkat edin terör eyleminde ölmedi, okulundan evine giderken öldü. bu olay bile o kadar legal gösterilmeye çalışıldıysa, kusura bakılmasın bu da bu onların tabiri ile 'savaş'ın sonuçlarındandır. türkiye de yaşayan hiç bir vatandaş bu sonucu istemedi, biz siz diye ayırmadı. hiç bir kürt vatandaşın evine, işyerine taş, molotof atıp canına kast etmedi. neticede allahın verdiği canı allah alır. sonuç üzücü fakat; üzülerek söylemeliyimki su testisi de su yolunda kırılır.
adamlar kreşe molotof atıcak, ptt ye molotof atıcak, belediye otobüsüne molotof atıcak, arabalara molotof atıcak bunları da barış için yaptık dicek. ee tamam o zaman poliste barışa katkı sağlamak için ateş etmiş dostum ne var bunda?
bir ileri iki geri demokrasinin getirisidir.
bir kişinin ölümü ile olaylar daha da kötü hale getirilmiştir.
Gözaltına alınanların da akepe binasına götürülmüş olması ayrı bir muammadır.
T.C.Devleti bu karmaşayı nasıl çözecektir merak konusudur.
haberi yapanların böyle haberler olması için uğraşıları var gücüyle devam ediyormuş diyorlar,
bana ozamanlar "aha şu şunu vurdu buda buna karşılık verdi" diye haber yapan bir gazeteyi anımsattı ama ozamanlar logosu farklıydı o sebeple yanlışta hatırlıyor olabilirim, tabi dünyayı ve türkiyeyi yalamış, yutmuş, çözmüş, noktayı da koymuş ergenler daha iyisini bilir.
normal olan durum. bakın efendim olmaz ise istifa eder giderim. diyeceklerim olacaktır. bu bir ölü 3 yaralı olayı avrupa, abd basınında fazlaca yer bulmayacak. bu tarz olaylar ara sıcak misali gerçekleşecek. zamanla avrupa ve abd basını bu olayın hak mücadelesi olduğunu söyleyecek. bizler nasıl buradan libya, suriye, yemen hakkında atıp tutuyorsak birileri de bizler için atıp tutacak. zaten libya, suriye gibi olmak da her şeyin bitmiş olması demek değil mi? bekleyin, bunlar olmaz ise anırım. herkes sokaklarda olacak. herkes hak mücadelesi sanacak. kimse de sesini çıkarmayacak.
öncelikle bu etry nin eksi oy alacağını biliyorum. ama türk halkının artık sabrı taştı. mehmetlerimiz öldürüldü. tamam vatan sağolsun dedik. dükkanlarımız hayvanlarca ateşe verildi, olsun mala gelsin dedik de yeter artık. demokratik tepkinize başlarım sizin. türk ölünce hiçbir şey olmuyor fakat gösteri yapan br şerefsiz vurulunca yaygara kopuyor. ölün anasını satıyım. o dediğiniz 20 milyon kürt ayaklanırsa ne olur safsatalarını söylerken geriye kalan 50-60 milyon türk'ü de hesaba katın.
muhtemelen amaçlarına (maşaların kendi amaçlarına değil tabi maşayı tutan ellerin) ulaşmalarıdır. bütün bunların tek amacı yeni bir 12 eylül 2010 yaşamamak ama 12 haziran 2011'de de cevabı millet verecek.
ölmesi kurtuluş olmuş, sakat kalmasını tercih ederdim aslında da, neyse, olan olmuş, ölen ölmüş.
şimdi bu it sürüsünün ağababalarına sorsan "biz demokratik tepkimizi gösteriyoruz" derler. ama yapılanların demokrasiyle pek bir alakasının olmadığı açık. meclise girmek istiyorsun, e iyi. eline silah alacağına, git mecliste insanca düşüncelerini ifade et. e birader, sana bu fırsat verildi. sen kullanabildin mi, hayır. meclisten pkk propogandası yapmaya devam ettin. vekil olmana izin verilmedi. fırsat bu fırsat, şiddete başvurdunuz, masumların canını yaktınız, halkın malına, canına zarar verdiniz. polis bile öğrencilere, memurlara uyguladığı şiddeti size uygulamadı. ama rahat batıyor size.
"biz bu ülke altında barış içinde, kardeşçe yaşamak istiyoruz" dediniz. hayır efendim, siz ne barıştan anlarsınız, ne kardeşlikten, ne insanlıktan. siz bu ülkenin başına gelmiş en büyük belasınız. allah sizleri bildiği gibi yapsın.
sabır taşının çatlamaya başladığını gösteren olaydır. pek çok kişi bu durumların yaşanacağını öngörmüş hatta kendini yırtmış, ancak yetkililer vaziyeti yeterince iyi analiz edememişlerdir.
birkaç gündür neredeyse tüm tv kanallarında bölücülerin çıkardığı olayları ve milletvekili kılıklı hainlerin tehditlerini izliyoruz. peki bu durumda devlet nerede diye sormak bizim boynumuzun borcu değil midir? tüm işler bu duruma gelirken neredeydiniz?
durumun iyiye gitmediğini pek çok kişi dile getirdi. hatta "gidişat kötü, yanlış işler yapılıyor" diye kendini yırtanlar oldu. ama dinlenmedi. bu sözleri en çok dinlemesi gerekenler dinlemedi.
bu millet artık her şeye gözünü kapatacak durumda değil. artık herşeyi sineye çekecek vaziyette değil. devlet mekanizması gerekenleri yapmaktan çekinecekse hala daha, bu millete "ya allah" demekten başka bir seçenek kalmayacak. belki de okyanus ötesi, büyük projelerini hayata geçirme yolunda bir kaleye daha savaş açmış olacak.
bölücüler ve teröristler, yabancı efendilerinin emellerini çok güzel yerine getiriyorlar vesselam. doymadılar fahişelik yapmaktan.