bisküvi paketini kolaylıkla açmak için konulmuş olan ama tuttuğunda elinde kalarak işleri daha da zorlaştıran şerittir. bir kere de düzgün bir daire oluşturarak paketin açılmasına yardımcı olmamıştır. lanet olasıca pisliğin tekidir. ya da ben çok yeteneksizim.
şeritlerin en güzeli, en mübareğidir o. ne can sıkıcı güvenlik şeriti, ne de olay yeri şeritleri.. en güzeli budur şeritlerin. güzel bir yiyeceğin habercisidir o. çekersiniz tereyağından kıl çeker gibi, süzülür parmak uçlarınızdao hoş şerit.. bir parça kopar bisküviden, önce o parçaları yersiniz bitirirsiniz. sonra yine o riyakar şeridinizden tutup da atarsınız onu çöpe, bisküviyi daha rahat yiyebilmek için.
o ise havada süzüle süzüle, kafasında hayalleriyle bakar size, son bakıştır o.
içinden geçirir; ne de güzel tutmuş, kavramıştı beni, hiç bırakmayacak gibiydi..
siz ise bisküviye dalmış, onu çoktaan unutmuşsunuzdur. içiniz yanmaz. lakin, son bisküviniz boğazınızda kalır, öhöm diye öksürüverirsiniz. işte o an hatırlarsınız geride bıraktığınızı. ama gurur vardır ya, dönmezsiniz. dönmek ölüm gibidir. yolunuza gidersiniz. ne bisküviler, ne şeritler vardır ya, duygusuz şeritler, vefasız insanlar..
bisküvi paketlerinin dört köşesini saran kırmızı bant bir nebze işe yarasa da bazı çikolatalarda bulunan o bantın 'boyuna' şeklinde konulmasına anlam verememişimdir. paketi baştan aşağı yırtar gider. hevesiniz kaçar, sinir bozucudur.