çay, kahve, papatya çayı, ıhlamur vb. sıcak içilen maddelere batırarak yemekten zevk aldığımız bisküvilerimizin, sıcağa çok fazla dayanamayarak fincan içinde kendisinden bir parça bırakmasıdır. insanı ağlatacak kadar üzebilir*.
banma sanatında* ustalaşamamış kişinin becerdiği atraksiyondur. içilen sıvının o anki sıcaklığından ve yenilen bisküvinin türünden, biraz da hafiften bisküvinin karinası izlenilerek göz kararı optimum banma zamanı hesaplanabilir, öyle bir şey olmalıdır ki bisküviyi çıkarınca yavaş yavaş yere paralel hale getirirken eğilecek ama asla 60 dereceden fazla eğilmicektir kaldı ki daha fazla eğilmesi kırılması demektir, bu nedenle deneme yanılma yoluyla çayımızın da yavaş yavaş soğuduğunu hesaba katarak her bisküvi için daha farklı zaman çayda tutmalıyız bisküvimizi.
bunca senedir gerek altın günlerinde, gerek misafir geldiğinde defalarca yere serilen örtü üzerinde komşu çocuklarıyla yapmaya başlayıp bu yaşımızda hala devam ettiğimiz bir atraksiyon iken hala uzmanlaşamamış olmayı sadece dikkatsizliğe ve önemsememeye bağlıyorum. bisküviyi çaya bandırıp çıkardıklarında sadece iki parmağının arasındaki parça gelenlere ise diyecek söz bulamıyorum.