havası biraz inmiş topun üzerinden salak gibi geçmeye çalışırken yaşadığım olaydır. o an ne düşünüyordum bilmiyorum. macera yaşamak istedim galiba çocuk aklımla. çok acı çekmiştim. duran arabalara çarparak düşmüşlüğüm de vardır. bisiklete bindiğim zaman yürüyen felaket gibiydim.
Şimdi çocukların da bisiklete bindiği, düştüğü, yazın sokaktan eve girmedikleri düşünülürse (benim yaşadığım yerde mi var bir böylesi çocuklar bilemiyorum. Yazın gürültülerinden durulmuyor evde.) onların da içinde bulunduğu efsane nesildir.
küçüktüm yokuş aşağı giderken hızımı alamadım arkadan araba geliyo diye yolun sağına yanaştım bu sefer de öndeki arabaya çarpmayım diye kendimi bisikletten attım.
bütün yazı dizlerinde kabuk bağlamış yaralarla ve o kabukları soymakla geçiren, aynı zamanda su çiçeği yaralarını soymada dünya markası olmuş kuşaktır.