bir mor ve ötesi şarkısı. pek güzeldir... kalbe dokunur. naif, huzurlu, genç ve özgür hissettirir.
"Mükemmel hava
Mükemmel bir ses
Mükemmel durumda sahibi hatasızdı
Hatasız yıprattı duygularını
Tek bir şans
Bir bisiklet taşıyordu aşkını
Nasıl bir şey?
Uykusuz uzağa
Gözlerin mahmur
Bakıyorum ufkuna
Bas pedalı bak gökyüzüne
Seni bekleyen başka bir adam var
Gözüm yollarda
Yolları sen aşarken
Bekledim ve gördüm ihtiyacım olanı
Biraz şans ve bir bisiklet
Kim tutunmuş zamana?
Pişman değilim asla"
istanbulda arabadan cok daha hizli olan alet. Bi baslandi mi da birakmak çok zor. Ciddi anlamda baslamaktan bahsediyorum.
Dolmusta musait bi yerde diyemiyorum diye almistim ilk bisikletimi. Simdi bisikletle dunyayi dolasma planlari yapiyorum. Hatta bu kis sonu atinaya gidiyorum kendimi denemek için. Eğer yapabilecegimi hissedersem ver elini butun schengen ülkeleri.
Artik musait bi yerde de diyebiliyorum tabi. Gülücük.
ilçem sınırlarında, sahilde uzunca bisiklet yolları ile beraber dağ bisikleti içinde enfes manzaralı patikalar bulunma olduğundan iki bisikletim vardır. spor ve macera nın beraber olduğu bisiklet sürmek benim hayatımın en eğlenceli kalemidir.
Büyükşehirlerde kullanmanızın zor olduğu ulaşım aracı.Yoldan gidiyorsunuz araçlar sorun çıkartıyor hatta sanki oyun oynuyormuşcasına çok yakın yanınızdan geçiyorlar (puan alıyorlar ) , kaldırımdan gidiyorsunuz yayalar sorun oluyor .Bisiklet yolları yok , v.s vs.
yararları saymakla bitmez öncelikle spor yapıyorsunuz.Toplu taşımda balık istifi gibi seyahat etmiyorsunuz.gideceğiniz yere belki toplu taşımdan daha çabuk ulaşıyorsunuz.
Uzun süredir bisiklet kullanıcısıyım efenim, gerek günlük gerek performans sürüşleri olsun benim için vazgeçilmez bir zevk fakat anlam veremediğim bir şey bizim toplumumuzun bisiklet sürmeyi bir amelelik, biz eziklik olarak göremesi. Okadar yol gidilir mi, Kaskıda takmış özenti, işsiz misin gibi anlam veremediğim tepkilerle karşılaşıyorum. Malumunuz türkiye trafiği diye bir olgu var sizi yok sayan motorlu sürücüler hatta trafik Polisleri, yayalar işi çok daha zorlaşıyorlar şehir içinde bisiklet kullanmak ölmemek için mücadele etmek gibi. Tabiki herşey kötü değil bu kadar, çok güzel yol anılarım var, çok güzel insanlar tanıdım yollarda, beni yoldan çevirip bir bardak çay veren güzel insanlar tanıdım, arabadan görünce coşkuyla el sallayan çocuklar, evine misafir eden ülkemin güzel insanlarını tanıdım bisiklet sayesinde. Beni depresyondan çekip çıkarmıştır kendisi efenim esen kalın.
ülkemizde pek yaygın olmayan taşıt. çocukken çift amortisörlüsüne sahiptim. havamdan geçilmezdi amk. koltukta zıplayıp, tır şoförü gibi tıs tıs diye efekt yapardım.
harika ulasim, spor, hobi araci. bir de sokaktakiler bisiklet binenlere canavara bakarmis gibi bakmasa... hatta bazilari var bilmem kac desibel siddetinde ses cikaran motorun gurultusune pek bir sey demiyor onu anlamiyorum.