transporter tarzı bi aracın çarpmasıyla hayatımın en boktan yazında, yaşadığım boktan olaylara, yeni boktan olaylar zincirlemesi eklememe yardımcı olan oturgaçlı götürgeç.* ayağımı ve birkaç kaburga kemiğimi kırdım sandım. şükür ki olayı yaşarken ne kadar şanssız isem hiçbir sakatlık almadan atlatırken de o kadar şanslıydım. bizimkilere düştüğümü söyledim. araba çarptı desem zaten binmemi istemeyen tutumları ile demediklerini bırakmazlardı. değil ayağımı, parmağımı bile kımıldatamazken tuttum bi de yamulan lastiği düzelttim anlamasınlar diye. olay cumartesi günü oldu. pazar günü ise denize gidecektik. gittik ama denize girmem mümkün değil. sonuç olarak bütün gün güneşin altında mal mal oturdum. bitmedi. dahası var. pazartesi ise o halimle yeni bi iş başı aldım. istediğim bi iş olduğu için daha ilk günden gitmemezlik yapmak istemedim. işkence gibi bi hafta yaşadım. ama yine de başkadır bisiklet. yokuşu çıktıktan sonra oluşan başarma hissi. verdiği yorgunluk. evet, tamir ettirip tekrardan yollara düşeceğim.
kazık kadar olsanda sürerken eğlendiğin alet. iki saat önce çılgınlar gibi bisiklet sürdüm zira. millet kafayı yrmiş dercesine bakıyordu. ne olm kazık kadar olan illa araba ya da motorsikletle mi dolaşmalı?
zincirlerindeki kekremsi yağ kokusu, dişlilerin birbiri ile uyumu ve kontrolün tamamen senin elinde olması apayrı bir zevktir. arabada bu yoktur. çalıştıran motor gücüdür ancak bisiklette tamamen senin elindedir her şey. sen yönetirsin.
mor ve ötesi'nin harika seslendirdikleri, güzel şarkıdır.
Gözüm yollarda
Yolları sen aşarken
Bekledim ve gördüm ihtiyacım olanı
Biraz şans ve bir bisiklet
Kim tutunmuş zamana?
Pişman değilim asla.
Nasıl bi'şey?
uykusuz uzağa
gözlerin mosmor
bakıyorum ufkuna...
Grup Gündoğarkenin eski günleri yâd eden bisiklet şarkısı.
Bir küçük bisikletim vardı küçükken benim
Binerdim ona her gün başka bir şey düşünmezdim.
Almıştı onu bana sevgili babacığım
Üstünden hiç inmezdim, zaman geçsin istemezdim.
Haydi koş bisikletim götür beni o yıllara
Haydi gel bisikletim çok ihtiyacım var sana
Bisikletler, bilyalar çocuklukta kaldılar
Oyuncaklar yerini sorulara bıraktılar
Bir sandık odasında ya da tavan arasında
Patlamış tekerlekler tozlandılar oyunlarda
Haydi koş bisikletim götür beni o yıllara
Haydi gel bisikletim çok ihtiyacım var sana