Şansız bir çocukluk geçirmiş olması muhtemeldir. Bir bisiklete sahip olamamıştır. Onun çocukları sürdükçe kendi sürmüş gibi sevinecek sağlam bir karaktere sahip olacak şekilde yetişmiş olması temennimizdir.
çocuğun sahip olduğu ilk araçtır. özgürce kullanır. bisiklet onun için ferraridir. ya karne hediyesi gelmiştir ya da doğum günü. bilmeyenler bilemez binerken duyula hisleri. önce düşer gurur yaparsın ardından direksiyonu bile tutmadan hareketler yapar hava atarsın. grup olarak yazlık muhabbetlerinin önemli simgesidir bisiklet. bakkala yürüme zorluğunu ortadan kaldırır. hele bir de hatunu arkaya bindirdin mi değmeyin keyfine. yaş kaç olursa olsun her insan binmeli mutlaka bisiklete. alışkın olanda yaş kaç olursa olsun biner gezer bisikletle. büyükada da arkadaşlarla kiralamak da herzaman aktivitedir haftasonları için.
aslında öğrenilmesi en kolay faaliyelerden birisidir. iki ayak ve iki elinizi kullandığınızdan (sağ ve sol) olarak ayırırız bunları, beynin iki lobunu birden harekete geçirir. bu sayede öğrenme hızınız iki katına çıkar ve kısa sürede öğrenirsiniz.
neye göre?
sadece sağ el ile yazı yazmayı öğrenmeye veya sadece sağ ayakla topa vurmayı öğrenmekten daha hızlı kavranılabilir faaliyettir.
yollara fırlayıp arabanın, geminin, treninin altında kalmasın diye ailesinin bisiklet almadığı insanın eksikliğidir.
öyle bir eksikliktir ki bu kişi ileride işe alınmaz, kız verilmez, yolda filan taşlanır, gündüz dışarı çıkamaz.
(bkz: şu an ağlıyorum biliyor musun)***
özellikle aile büyükleri tarafından hoş karşılanmayan durumdur. bisiklet sürmek de bir zevk meselesidir. bir çocuk bisiklet sürmekten zevk almıyorsa ve sırf arkadaşlarına bisiklet sürdüğünü göstermek için çaba göstermiyorsa alnından öpmek lazımdır.
çocukluğun en önemli parçası olan bisiklet kullanmayı bilmemektir. öyle ya da böyle her çocuk en azından bir kaç kere bisiklete binmeli, nasıl kullanıldığını öğrenmelidir.
hiç çocuk olmamaktır.
bisikletle mahallede dolaşmak, daha büyüyünce bisikletli bi arkadaş grubuyla başka ilçelere gitmek vs tarzı eylemleri hiç bir şekilde gerçekleştirememiş olmak.
çapkınlık turlarına geç başlamak demektir. zira bizim zamanımızda bisiklet sürmeyi bilmeyen elemanla kimse çıkmazdı. farklı bir romantizmi vardı tabi, sevgiliyle ay ışığında bisiklet sürmenin.
