"embesil bir oğlan çocuğu yüzünden sağ elim kullanım dışı, baldırım şişti, dizlerim yarıldı. sinirim sonsuz, acım dinmiyor. ne kadar alır iyileşmem,bir hafta on gün ? solak da değilim zor yazıyorum. ağlıyorum görenim yok. en kötüsü en çok duymak istediğim ses en uzak gezegende sanki. eğer bir telefon kadar yakın değilsen sen kimsin ki. özledim çok."
üç dört saat önce başıma gelen olaydır. aptal bir esnafın elbise askılıgını yola koyması ve benim bunun yanından geçerken rüzgardan dolayı üstüme devrilmesi sonucu yere kapaklandığım durumdur. verilmiş sadakam varmış ki arkamdan gelen araba yavaş geliyordu. götüm ağrıyor hala.
yokuş aşağı hızla giderken, dalgınlıkla ön frene abanmak sonucu gerçekleşen bir kanatsız uçma hadisesidir. sürücüye hangi freni ne zaman sıkmaması gerektiği hususunda okkalı bir ders verir.
dün akşam ki vakada gözümüzü hedeften yani önümüzden ayırmamak gerektiğini ve tramway yolundan çok kısa sürelide olsa gitmemek gerektiğini acılı bir şekilde anlamış oldum.
çocukken maddi hasarlı olarak geçirdiğim kazadır. bayır aşağı saldım (o zamanlar mahalle kavramı var tabi mahallede bisiklet sürüyoruz tüm çocuklar) frene basmadım. köşeyi dönerken karşı yönden gelen bisikletle çarpıştım. diğer çocuğun bisikletinin tekeri havadaydı. ben de havadaydım tabi bir süre. sonra düştüm biraz acıdı falan kalktım. ama karşı bisiklet pert oldu. benim sadece zincir attı.
zaman zaman bisiklet sürücüsünün dikkatsizliği ile yayaların da yaşayabildiği üzücü olay.
iki ay önce başka tarafa bakarak bisiklet süren birinin çarpması yüzünden 1.5 ay ağrı çektim örneğin.