bir kız olabilir mesala , uzaktan çok güzel , ulaşılmaz, gizemli bulunur.
sonra tavlanır ve ....
bum!! 4 ay sonra sıkıcı , ve hatta itici gelir insana.
bir bilgisayar çok hoşunuza gidebilir gerek görünüşüyle , gerek özellikleri ile.
para biriktir satın al , kullan ....
ve bum! 4 ay sonra demode olur insanın gözünde , eski çekiciliğini yitirir.
bir yazar.. çok ünlü bir yazar mesala. bir eseri sizi büyüler , yazarıyla tanışmak istersiniz , çabalar , çırpalar tanışırsınız
ve bum! 4 ay sonra oda doğal , sıradan gelir insana. o da kusurları olan bir varlıkmış.
uludağ sözlük... önemli gelir size , bir kaç yerde '' televizyon , gazete , dergi vb'' adını duyarsınız. müthiç bir ortam oluşur gözünüzde .
başvuru yaparsınız , çalışır çabalar yazar olursunuz....
ve bum!! 4 ay sonra içerdeki trollerle tanıştıktan sonra biter o heves.
bütün bunlar nesnenin kendisini yenileyemeyişinden kaynaklanır. birşeyi beğenirsiniz , gözünüzde mükemmleştirirsiniz ama o sabit kaldığı için , kendini geliştirmediği için zaten varolan özellikleri aç gözlü insan oğlunu doyurmaz ve keyfini kaçırır.
yani değerli dostlar hiçbirşey mükkemmel değildir.
sadece kişiliğinizin gelişmediğinin işaretidir. ve sizin değerinizin düştüğünün tabi farkında bile olmazsınız ve maymun iştahlıyım ben bahanesinin ardına sığınırsınız.
bencillik, maymun iştahlılık gibi durumlarla tanımlansa da sonuçta insanın doğasında olan bir özellik.
elbette herşeyde olduğu gibi orta ayarını tutturmak lazım.