Ha deyince söyleyin bakalım Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin ismini...
Çıkmıyor mu? Ben söyleyeyim: António Guterres.
Kendisi portekizli... Başından beri, bu makama getirilecek diplomatların dünya politikasında "ne kokar ne bulaşır" ülkelerden olmasına dikkat edilir, isveç, Norveç, Peru, Birmanya falan. (Birmanya neresi ya?)
eskiden "Turgut Özal'ın BM Genel Sekreteri yapılacağını" düşünen insanlar varmış türkiyede, öğrenince ağzımla değil başka bir yerimle gülmüştüm
Peki bundan öncekinin ismi? Ondan öncekinin ismi?
Vallahi benim de oturup düşünmem gerekecek, aslına bakarsanız ben Boutros Boutros-Ghali'de kaldım, çocukluğumun sekreteri... Birleşmiş Milletler, ondan önceki uluslar arası örgüt olan Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) kadar büyük bir fiyasko olmasa da, gene de kocaman bir hayal kırıklığıdır.
Çünkü bir işe yaradığı yoktur.
"Dişli" ülkeler onu takmazlar. Bugüne kadar israil takmıyordu, şimdi Gazze konusunda en son ve saçma sapan kararını da biz takmamıştık.
Ama Ecevit o saftirik ve üçüncü sınıf politikacılığıyla bu örgütü çok ciddiye almış, en olmayacak zamanda, tam ordumuz yürürken bu adamların ota boka hemen ortaya atıverdikleri "ateşkes kararına" uymuş, orduyu Girne-Lefkoşa yolunda daracık ve çok tehlikeli bir üçgene sıkıştırmıştı... (Hayret, o zamanlar Genelkurmay sivil hükümetin kararına uyuyormuş demek ki...)
Bir ay sonra bu ateşkes kararını "çiğnemek" zorunda kaldık, bütün dünyayı da karşımıza aldık. Bravo. nerede merhum Ecevit'in plaketi?
Bu örgütler, gene saftirik Amerikan politikacılarının icatları olmuştur. Eskisi, savaşları ortadan kaldırabileceğini sanan Başkan Wilson'un, yenisi de kendini Stalin'e bir güzel kazıklatan Başkan Roosevelt'in.
Ne birinci örgüt yeni bir dünya savaşını önleyebilmiştir, ne de ikinci örgüt bir sürü yerel savaşı...
Bunların bir "Barış Gücü" vardır, özellikle kendilerine ek gelir sağlamak isteyen isveçli subaylardan falan oluşur, kelle gezdirir. Kıbrıs'ta Yunanlı faşistler Türk kadınlarını, Türk bebelerini keserlerdi, aval aval seyrederdi Barış Gücü!
Bu örgütün parasını esas olarak Amerika verir. O kadar ki, Birleşmiş Milletler Amerika'nın Irak saldırısı üzerine ık mık edince, George W. Bush hemen "ödeneğinizi keserim, sizi kapatırım haa" diye tehditler savurmaktan da çekinmemişti.
Bunların bir de Unesco falan gibi kültür işlerine bakan yan kuruluşları vardır ki, işini bilen uluslar arası haybecilerin "çöplenmelerine" yarar.
Birleşmiş Milletler, esas olarak "Almanya'ya karşı fiilen savaşmış ya da en azından kağıt üzerinde de olsa savaş ilan etmiş ülkelerin" örgütüydü. Milli Şef inönü, hiç istemediği halde bu yüzden Almanya'ya savaş ilan etmek zorunda kaldı, aksi takdirde bizi almayacaklardı.
Mesele bundan ibarettir. Şimdi artık bizim için de, beğenmediğimiz kararları "yok hükmünde" bir göstermelik örgüt... O kadar.
ısrarla pkk'dan işçi partisi olarak söz eden sözde tarafsız milletler topluluğu..
son olaylardan sonra kim dost kim dü$man görme imkanımız olduğu göz önüne alınırsa bm'nin de ne kadar türk dostu veya adil davrandığı tartışılırdır.