hoşlanma daha iyi dediğim durumdur..
zira açılamamk acı verir insan,ha açılamayıp o sırada sizin yerinizi bir başkası kapar siz de öylece bakarsınız.
(bkz: aman haa..)
ondan hoşlandığına eminsin. "ah bi he dese dünyanın en mutlu kişisi ben olurum" diye geçiriyorsun aklından ama o sana yüz vermiyor. hiçbir hoşlanma belirtisi yok. sana karşı herhangi bir cinsel veya başka türlü bir istek göstermiyor. bundan da eminsin. "eğer gerçek hislerimi söylersem şu anki ilişkimizin de içine sçabilirim" korkusu ile yaşıyorsun. buradaki tek soru ve dahi ikilem, acı çekerek o arkadaşlık çerçevesinde yürüyen ilişkiyi sürdürmek mi daha iyi yoksa derdini anlatıp rahatlayıp o kişiyi kaybetmek mi? işte bu sorunun cevabı insanı ürküttüğü için açılmak mümkün değildir karşıdaki kişiye. iki ucu boklu değnek gibi bir şey. her türlü aleyhe sonuçlanacak bir durum. mamafih ben söyleyip kurtulmayı yeğlerim.
sonucunda kişinin harbi harbi sorgulamasına neden veren b.k. bildiğin b.ktur ki, artık hayata yavaş yavaş başka pencereden bakarsınız, kullanmış olduğunuz dil değişir, tavrınız değişir, tutumunuz değişir; her ne kadar yanlış taraklarda beziniz olsa da, çekim alanınızdaki bayanlara bakış açınız bile değişir. gecenin köründe böyle cins cins yazılar da yazarsınız; aşağıdaki örnek linkte verildiği gibi :
+ birisinden hoşlanmak ama açılamamak
- hö?
+ ben var hoşlanmak ama birisine açılamamak
- ateş suyu?
+ ben var bırakmak. ldl kolesterol var yükselmek.
- iç oğlum, valla iyi gelir.
+ ben var teşekkür etmek
- kız hangi kabileden?
iç sesinizde açılamadığınız kişiye, birtakım nefret cümleleri sıralanır ve bir süre sonra onu sevmediğiniz kararına varırsınız ancak her neyden aldıysanız bu gazı, yarım saat sonra foss diye söner ve gene dımdızlak ortada kalır o nu düşünmeye başlarsınız. Kimsenin başına gelmesini istemediğim durumdur. (bkz: mi acaba?)
reddeliceğim korkusundan kalbin yusuf yusuf etmesinin bir sonucudur.halbuki acaba ne olacak şeklindeki düşünce, kaygı, merak duyguları insanı içten içe yiyip bitirir. sonuca ne kadar çabuk varılırsa hayata o kadar kolay devam edilir. anı yaşamak lazımdır bazen.
bir ülkede 'birisinden hoşlanıp ama açılamayanlar', 'karşısındakinin hoşlandığını farkedip ızdırap çektirenler' kadar cesur olmadığı sürece o ülke için kurtuluş yoktur.
insanın kendi kendine acı çektirdiği dönemlerden biridir.
bu dönemler;bol gözyaşı,acılı şarkılar,hayaller,isyankar tavırlar içerisinde geçen bir dönemdir.
bunlar çekildiği halde kıza bir türlü açılamaz insan.
hayatta açılamam diyenler yalnız kalınan anlarda "ağızdan kaçan ilan-ı aşk cümlelerini kıvırabilme", "süratle lafı değiştirebilme" ve "kıskançlıktan kudurmamak için yapılabilecekler" üzerinde çalışır. bunların alışkanlık haline getirilmesiyle eş zamanlı olarak hoşlanmada bir artış görülmüşse sçtığınızın belgesidir.