+ birisinden hoşlanmak ama açılamamak
- hö?
+ ben var hoşlanmak ama birisine açılamamak
- ateş suyu?
+ ben var bırakmak. ldl kolesterol var yükselmek.
- iç oğlum, valla iyi gelir.
+ ben var teşekkür etmek
- kız hangi kabileden?
sonucunda kişinin harbi harbi sorgulamasına neden veren b.k. bildiğin b.ktur ki, artık hayata yavaş yavaş başka pencereden bakarsınız, kullanmış olduğunuz dil değişir, tavrınız değişir, tutumunuz değişir; her ne kadar yanlış taraklarda beziniz olsa da, çekim alanınızdaki bayanlara bakış açınız bile değişir. gecenin köründe böyle cins cins yazılar da yazarsınız; aşağıdaki örnek linkte verildiği gibi :
ondan hoşlandığına eminsin. "ah bi he dese dünyanın en mutlu kişisi ben olurum" diye geçiriyorsun aklından ama o sana yüz vermiyor. hiçbir hoşlanma belirtisi yok. sana karşı herhangi bir cinsel veya başka türlü bir istek göstermiyor. bundan da eminsin. "eğer gerçek hislerimi söylersem şu anki ilişkimizin de içine sçabilirim" korkusu ile yaşıyorsun. buradaki tek soru ve dahi ikilem, acı çekerek o arkadaşlık çerçevesinde yürüyen ilişkiyi sürdürmek mi daha iyi yoksa derdini anlatıp rahatlayıp o kişiyi kaybetmek mi? işte bu sorunun cevabı insanı ürküttüğü için açılmak mümkün değildir karşıdaki kişiye. iki ucu boklu değnek gibi bir şey. her türlü aleyhe sonuçlanacak bir durum. mamafih ben söyleyip kurtulmayı yeğlerim.
hoşlanma daha iyi dediğim durumdur..
zira açılamamk acı verir insan,ha açılamayıp o sırada sizin yerinizi bir başkası kapar siz de öylece bakarsınız.
(bkz: aman haa..)
bildiğin bok yemektir. sürekli "acaba o da benden hoşlanıyor mu" diye düşünmekten sıyırıp saplantı haline getirmektir. uzun süre bekleyip, geç kalıp, en sonunda onu başkasının kollarında görmeye neden olmaktır. kendi hayatını cehenneme çevirmektir.
oysa söyle kurtul di mi? olursa ne ala, olmazsa en azından üzüntü süresi daha kısa olacaktır. söylersem benimle dalga geçer, onu kaybederim gibi düşüncelerse kafayı yoran; zaten bunları yapacak birisini hayatına öyle ya da böyle sokmamak gerekirken..
özetle budur. (bkz: (#11527456)) hani aniden bir araba üstüne gelir kaçmak istersin kaçamaz donar kalırsın ya, mesela boğazına bişey takılır öksürmeye çalışırsın nefesin yetmez. uykusuzluktan artık gözlerin iğnelenir ama uyuyamazsın. hani durakta bineceğin otobüs önünden kalkar koşup yetişmek istersin ama binemeyeceğin için koşmazsın ve dahası ama sen hepsini birlikte düşün.
korkudan gelir... çok sevenin sevdiğini tamamen kaybetme korkusundan. arkadaş gibi devam edemezsiniz çünkü. zamanla arkadaşlığa, hatta kankalığa kadar gidebilir işin sonu. o yüzden her şeye rağmen zorlamak lazım bir şeyleri. çünkü hayata karşıdan bakmak olmaz. bir de bakmışsın yalnızlığa alışmış tüm beden...
özgüven eksikliğine delalettir. sevmek ve bunu itiraf edememek asıl olarak karşı cinsin size tam yeşil ışık yakmamasından kaynaklanır. beklemek ve uygun zamanı kollamak gerek. elbet kırmızılar bir zaman yeşil olacak ve size de geçiş hakkı tanınacaktır.
ha şöyle bir durum var: hoşlanılan kişi karayolunu tercih etmiyorsa şayet yüksekten uçuyorsa örneğin; koyuver gitsin be kanka sana sevgili mi yok.*
bazen hayatı felç eden durumdur. çok beğenmişsindir her gördüğünde ha şimdi ha sonra derken günler geçer tanışamazsın o da bu süre içinde sevgili yaptıysa göt gibi kaldığın durum olur.