karşınızda gözlerinizin içine bakarak meramını anlatmaya çalışan biri varken, sizinde onun gözlerinin içine bakıp dinliyormuş gibi yapmanız hadisesidir.
efendim gelir alakasız bir adam karşınıza ve hiç alakadar olmadığınız bir konu hakkında kendince önemli bir şeyler zırvalamaya başlar. kişiye ya da makamına duyduğunuz saygıdan "bitir şu lanet hikayeyi" tarzı bir cümlede kuramazsınız kendisine öyle onun güzel gözlerine bakarken akşam yapacaklarınızı, ilkokul sıra arkadaşınızın acaba şimdi ne yaptığı, eve giderken profiterol almalı mı almamalı mı gibi konuları düşünürken bulursunuz kendinizi...
bu durumda konuya dönmek istesenizde yakalayamazsınız ama en kötü tarafı karşıdakinin sizden sadece kafa sallayarak ya da "evet", "haklısın" şeklinde basit cevaplarla cevaplayamayacağınız bir soru yönelttiğinde ortaya çıkar. o anda "gizemli sanılan kişinin aslında mal çıkması" başlığındaki gibi hislere kapılır karşınızdaki.
eğer karşınızdaki öğretmen falansa "sen beni dinlemiyormusun" la sıyırabilirsiniz ama sosyal ortamdan bir kişiyse yerine göre "mal" ya da "denyo" olarak alemlerde nam salarsınız.
karşıdaki insan konuşmasını bitirip ''evet'' veya ''hayır'' ile cevaplanmayacak bir soru sorduğunda apışıp kaldıran durumdur. Hele bir de sevgiliyse soruyu soran, sadece apışıp kalmak için neler verilmez..