sevilmiş birinin yapabileceği en nankör eylem. şu dünyadaki en kıymetli şeylerden birinin sevilmek olduğunu varsayarsak bu yapılan bildiğin nankörlüktür, godoşluktur.
bu nankör insanı seven bahtsız insan ise, kalbinde bir yerlerde hala insani duyguları barındıran biri olduğu nedeniyle en asil duyguların insanıdır. bir gün hak ettiği değeri görmesini istediğimdir.
bunun için bu biri'nin size duygularını teslim etmesi gerekir. hırsızın suçlu olduğu kesin de kapısı açık evde uyuyup sonra beni soydular diyen ev sahibinin hiç mi suçu yok? birine güvenmek o kişiye karşı gardını tamamen indirmek için mazeret olmadığı gibi ardından alacağın yumrukları hak etmediğin anlamına da gelmez. siz hak etmeyene duygularınızla oynama şansnı vermeyin, bakın görün hayat ne güzel bir yer oluyor. işbu oynama hadisesi hayatın içnideki, her insanın sahip olduğu hata payının içindeyse, ağlamayın, ders alın. bir daha yaşamayın. sorun onun-bunun duygularıyla oynamak için can atan canavarlardan ziyade her gördüğünü romeo, ferhat, şirin, julyet, mevlana, yunus emre sananların varlığı. mazeret üretmeyin, hatalarınızla barışmadan onları tekrarlamamayı öğrenemezsiniz.
birinin duygularıyla ondan habersiz oynayabilen çok az insan olmalı, genelde oyunlar tek başına oynanmaz. oynadın diyelim ne derler oynama bozarsın sonra oynayacak duygu bulamazsın. bu insanlara nacizane tavsiyem suçlanmak veya sert bir eleştiri ile karşılaşmak istemiyorsanız renksiz televizyon gibi karıncalanmayın trt gibi -dıııt- sesi verin kanalın yayın saatinin geçtiğini anlasınlar. sonra -olsun beni sevmeni beklerim- diyorlarsa hala siz de kaybetmeyi göze alamıyorsanız kasmayın eninde sonunda okları kendine çevirecektir ve çekip gidecektir.ancak -git- dediğinizde sizi mutlu edemediğini farkedip gidebilecek olanlar vardır işte onlara yazık etmeyin,gizemli adam/kadın ayaklarına yatmayın,dürüst ve net olun,saygıdeğer olun,sevgiyle ansın...gittikten sonra fikriniz değişirse de karşılaşacağınız zorluklara hazır olun eskisi kadar sevileceğiniz garanti değildir ama sevilmeyeceğiniz de garanti değildir. en azından gelecek ilişkilerini de sizsiz bir hayatı da olumsuz etkilememiş olursunuz.sizinle hiç ilgisi olmayan insanların da sizin açtığınız yara kapansın diye acı çekmesine de sebep olmazsınız. ah almayın!bir kale kaç kez yıkılır, kaç kez fethedilir bir şehir ,kaç kez gider bir insan, topunu bıçakla kesen korsan bakışlı bir amcayla oyun oynar mı bir çocuk, düşene kaç kez vurulur sizin oyunlarınızda,giderken seni aldım yanıma da ben ortada kaldım, tam ortasında iki yakanın, ben çekilmeden bir araya gelir mi sanıyorsun?
bu skindirik dünyada herkesin yaptığı şey. hepimiz birilerinin duygularıyla oynuyoruz, bizi çok seven insanları kullanıyoruz abi işte. burda; adi insan işi, şerefsizdir bunu yapan, yazık diğerine yaa falan demekle iyi insan olunmuyor ya da ayıplarımız örtülmüyor. yapıyoruz işte bu şeyi, hepimiz boktan düzenin parçasıyız. dünya böyle bi yer ve insan denen şey de böyle garip huyları olan bir varlık. yalan yanlış şeyler yazmaya, kendini iyi insan olarak göstermeye gerek yok.
bütün yazarlar çok duygusal sanki anasını satıyım, şu sözlüğe giriş yapınca insanların huyları değişiyor. lan herkes bu sözlükteki kadar iyiyse dünya niye böyle lan?
insandır. hemde oynamıyorum diyenlerden, oynayanlar şöyle böyledir diyenlerden çok daha fazla insandır. canının yanması artık o kadar hoşuna gitmeye başlamıştır ki, başkalarıda bu boku tatsın istemektedir. hatta sen görmesende gizli gizli ağlar, en büyük hobisidir. dürüsttür de, bak ben buyum, sonunda bu var diye uyarısını da çeker ama tüm gerizekalılığınla sen görmeyi red edip sonra, x duygularımla oynadı diye ağlarsın.
oynar abi, oynasında kimse göründüğü gibi masum değil sonuçta.
vicdanını duyamayan, dinleyemeyen yada ona sahip olayan insan modeli olsa gerek. gerçi duygularıyla oynanan kişi hak eder, hak etmez o ayrı. hak ediyosa aferim. ***** ama tersi ise yazık günah be. hem acı çekenler var. (bkz: ismail yk - allah belanı versin)
