değer veren, sizi seven biriyse uzmeden ayrılmak mümkün değildir. ne kadar mantıklı sebep sunarsaniz sunun, söylediklerinizin kabul edilir yani yoktur onun için. Bu yüzden uzatmak yerine birden iletişimi kesmek daha dogru olur. Çünkü uzulmesin diye yaptıklarınızı yanlış yorumlayabilir ve aslında ayrılmak istemediginizi, hatta naz yaptığınızı dusunabilir. daha az zararla bitirmenin yolu direk ayrılmak ve bir daha gorusmemektir.
üzüntüden kalbiniz sıkışıyor gibi hissedebilirsiniz. kizamazsiniz ayrılmak isteyen kişiye. ama o his aslında üzüntü değil, özlemdir. artık ozlemediginizde üzüntü de geçecek ve hayat normal akışına dönecektir.
diyor ya şarkıda;
kolundan tutup da getiremem ki
kendimi ben zorla sevdiremem ki
silahı çekip de öldüremem ki
dizine kapandım dönmüyor geri..
Birini düzmeden ayrılmak, üzmeden ayrılmak için atılabilecek bir adım olarak görülebilir. Tersi durumlarda olabilir. Duruma göre düzme veya düzmeme kararını vermek gerekir. Hangisinde daha az üzülecekse artık... Bunun dışında birinin ağzını büzmeden ayrılmak, göz süzmeden ayrılmak velhasılı kelam, hiç üzmeden ayrılmak olmaz. Bir kere karşı taraf sevmiyorsa bile tercih edilmeme durumu bozar yani *
seni umursamıyorsa mümkündür yoksa imkanı yoktur. msjla ayrılırsın ayrılmasına değilde bi msj atmamasına üzüldüm der. bitti seni çok sevmiyorum dersin onca günün yaşananın ardından nasıl bu kadar acımasız oldu der. telefonlarını açmazsın ben bunu hakedecek ne yaptım diye hayıflanmaya başlar. deveyi hendek atlatmak daha kolay iştir.
kasmamak gerekir, illa ki üzülünecek, illa ki ağlanılacak (zorunlu ritüeller bunlar) ama akabinde herkes kendi yoluna gidecek bu bir gerçek. erkeklere notum şu bu noktada, kız üzülecek diye üzülmeyin (biliyorum lan yapıyorsunuz bunu) 3 senelik ilişkinizi şak diye bir haftada yeni birisini bularak atlatacak birisinden bahsediyorsunuz, neye üzüleceksiniz. bitmesi gerekiyorsa biter. rahat olun.
gerçekten sevgi verip, alamadığınız ilişkilerde yapılması çok zor olabilen bir durumdur. Bu durumda iki tarafın da üzülmeden ayrılması daha güzeldir, fakat bir sorun ortaya çıkar: kim bırakacak..
terkeden kişi sırf içi rahatlasın diye 1000 dereden su getirir, göya ''üzülmesin''dir... amaç eski sevgiliyi terkedip yeni sevgilinin kollarında oynaşırken, vicdan azabı çekmemektir. *
ayrılığın her türlüsü acıtır canı.
aldatılmayla gelen ayrılık acıtır,
iki tarafın da sevdiği halde sonu olmayan bir ilişkinin
bitmesi acıtır,
ilişkiyi ayakta tutan saygının azalmasının farkedilmesiyle biten ilişki acıtır...
kısacası çok seviyorken gelen ani ayrılıklar çok acıdır, üzer. ayrılmak isteyen tarafın omuzlarına çok yük biner belki ve nasıl yapsam da en az acıyla kabul ettirsem bunu ona da kolay atlattırsam diye düşünerek kendinden nefret ettirme gibi bir yolu seçip, evet benden nefret ederse hafif atlatır, artık onu sevmediğimi ve hayatıma başka birinin girdiğini, onunla olmak istediğimi söylersem bu iş olur diye basit düşünenler. aslında siz onun nefretini bile haketmeyecek kadar hiçsiniz de sonuç olarak bunu düşünemeyen kuş beyinlerinize şunu sokun. hangi yolu denerseniz deneyin, kalp kırılır, iç acır.
insan nasıl üzülmeden ayrılabilir ki . sonuçta ayrılıklar hep tek tarafın isteği ile gerçekleşiyor. nasıl olucak acıtmadan, kırmadan, yaralamadan, hatta üzmeden ayrılmak. çok zor işte bu eylem çok zor. (bkz: yok böyle bir şey)
mümkün değildir, illaki birinin canı yanar. ama bu en çok da giden için geçerlidir. kalan, sadece kalır ve bakar. gidenin bir daha dönüşü olmaz, belki de bilinmeze bile gidebilir. ama kalan hep yerindedir.
Sevgiliyi çeşitli bahanelerle, en son arayan kim ise o üzülür.Sevgili birde ağlamaklı bir sesle beni arama dediyse, bilinki o sevgili sizden çoktan gitmiştir. Siz olamadan yaşayamaz sandığınız kişi siz varken yedekte vardır. Kız-erkek farketmez son arayan üzülür.Çünkü arama artık dşyen karşıdakidir.