gitmesine izin vermektir. hele ki korkularınsa seni engelleyen en çok da onun kaçıp kurtulmasını istemektir, senden mümkünolduğunca uzak olabilmesini sağlamatır. *
Birini çok sevmek, onun yokluğunda acı çekmek, bu duruma alışamamak, kabullenememek ayıp değildir.
Hatta sevdiğin uğruna yapmam dediğin şeyleri yapmak da küçültmez seni.
Asıl ayıp; hiç gitmeyecekmiş gibi kendini alıştıran, hiç sevmeden seviyormuş gibi yapan, kendine bağlayanlarındır.
Yani üzülme…
illa ki üzüleceksen, onların adına üzül.
Çünkü bir daha böyle sevilmeyecekler…
çok güzel bi histir ama bir gün ayrıldığınız zaman pişman olamayacağınız, iyiliğini isteyeceğiniz, unutamayacağınız birini sevin. öyle birisini bulamadıysanız da bekleyin , boş arayışlara kapılmayın.
Yazılanları okudum da gerçekten yararı dokunan yok. Hele bitince o içindeki acı asla dinmiyor dinse de kesiğin sızısı kalıyor. Sevmeyin. Özellikle de beni sevmeyin dengem bozuluyor.
fareler ve insanlar adlı kitapta da söylendiği gibi aslında birini sevmek sevilen kişinin bunu haketmesinden değil seven kişinin içindeki sevme ihtiyacından kaynaklanır, kişinin içindeki sevgiyi birine yönlendirme ihtiyacıyla ortaya çıkar bu eylem...
Birini sevmezseniz onunla vakit geçirmek, ona vakit ayırmak istemezsiniz. Konuşmak zorunda kalınca sanki zamanınızı çalıyormuş gibi gelir.
Fakat sevdiğiniz olunca bütün vaktinizi ona ayırmak, ona harcamak istersiniz. Aslında hayatınızın en önemli olan şeyi yani zamanı ona vermek istersiniz.
Bütün zamanım senin...*