kendinizi affetmek...
zira kendinizle barıştığınızda olayları daha tepeden ve tarafsız düşünecek, daha empatik hissedecek, sonunda onu da affedecek ve karşılıklı ruhlarınızı azad etmiş olacaksınız...
birini unutmaya senin gücün de kalbin de yetmez. zamana bırakmaktan başka çaren yoktur zaman bekleyebilen için bir ilaçtır bekleyemeyen içinse zehir...
Bir kaç ay kimseye yürümemek, kafaya tatil vermek, kişiyi içinde hazmedip sonra sıçmak. Artık yeni ufuklara açılabilirsiniz. Bazı durumlarda ise çivi çiviyi gayet güzel söker atar.
un ufak etmek. behzat ç'de şule nasıl diyordu;
"unutmak kelimesi undan çıkmış. bildiğimiz, nasıl unutmak kelimesi undan çıkmış? bildiğimiz un mu bu? hamur işi?
öyleymiş. unutmak için, un ufak etmek gerekiyormuş, birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. böyle yavaş yavaş unuturmuşsun. gözleri, kaşı, burnuyla kulağı. sesini yavaş yavaş.
unuttuğun zaman da, o kişi olmazmış. hatırlamazmışsın. sonra unuttuğunu unuturmuş."
başka birini bulmak isteyen insanlara: bi zamanlar seni de başka birini unutmak için kullanıp atmamış olsalardı, sen de başka birilerinin hayatına etmek zorunda kalmazdın. yine de bu senin de piç insanlar grubuna adım attığın gerçeğini değiştirmiyor.
hayatına yenilik katmak. çok fazla değişim yaşayınca o kadar yoğun hissedilmiyor.
Unutulmuyor dostum. Hele ki unutmaya çalıştığınız kişi size agir darbeler verdiyse.. Ruyanizda bulur sizi, zorla öpmeye çalışır, git dersin gitmez, nefret edersin ama hep bir yerde vardır. Varsın olsun, bununla yaşamayı öğrenmek en iyisi. Ne güzel birini bu kadar sevmiş olmak, bitse de, can yaksa da yaşamış olmak güzel. Varsın unutulmasın, öldürmeyecek ya.