unutmaya çalışmamak. bir şeyin üzerinde ne kadar yoğunlaşırsan aklında o kadar yer edinir. kalbinin derinlerine çöker büyük bir ağırlıkla ulu ortada kalırsın mazallah. unutmak istiyorsan en yakın markete gidip çamaşır ipi alıyorsun. kolunun üst kısmını sıkıca bağlıyorsun. babanın jiletini çekiveriyorsun. sonra tatlı bir acıyla birlikte ahirete göçüyorsun. artık orda unutur musun bilemem.
birini unutmak icin hayatina dahil etmezsin bir sekilde hayatina iyi kotu anilar birakirlar gecmise bakip gulebilirsin veya uzulebilirsin. acisiyla tatlisiyla ani olarak kalsinlar zaman gectikce ustu tozlanmis kitaplar gibi olucaklar sen acmadikca oylece duracaklar.
yollar ayrıldıktan sonra yeni arkadaşlar edinmenin etik olmayan hiç bir tarafı yoktur. birini unutmanın en iyi yolu, bıkana kadar o kişiyi düşünmeye kendini zorlamaktır--yani unutmaya zorlamanın tam aksi.