duyduğunuz sevginin ona mı yoksa onunla yaşadıklarınıza mı olduğunun ayrımını yapabilmektir. bazen o kadar sevgiye aç kalmış oluyoruz ki saçma sapan insanlara ederlerinin bin katı anlam yüklüyoruz. gerçeklerin farkına vardığımızda ise elde sadece unutmak seçeneğinin kalmış olduğunu farkediyoruz.
Israrcı olup kavgaya sebebiyet vermek, bu sayede o aklına geldiğinde kavganın da düşünülmesiyle unutma işleminin hızlanmasını sağlamak suretiyle onu hayatından çıkarmayı kolaylaştımaktır.
gamsız olmaktır. gamsız insanlar ne güzel ya pırıl pırıl dert yok tasa yok, hayata direk devam ediyorlar hiçbir şey olmamış gibi, yıllarca can ciğer olduğum ama bir gün bile bana gelip bi derdim var dememiş olan bi arkadaşım vardı mesela, çok yaşar bunlar.
ona en güzel şeytanlıkları hazırlayıp kendini şeytan ilan etmektir. bir iyi eğer birden kötüye dönüşebiliyorsa onu kötü yapan bir orospu çocuğu vardır. hatta milyonlarca milyarlarca vardır.
Dibine kadar acıyı hissetmek lazım. Hiç bir şeyden kaçmayıp her anıyla yüzleşmek gerekiyor. Acıts acıta, kanata kanata üstüne yürümek gerekiyor. Unutuluyor mu? Hayır. Sadece bir nebze olsun kabullenilip alışılıyor.