birini tanidikca sevmek

entry48 galeri0
    ?.
  1. ilk görüşte ne aşk ne sevgi olur. en normali ve mantıklısı bir insanı beraber vakit geçirdikçe tanımak ve tanıdıkça hakkında karar vermektir.
    7 ...
  2. ?.
  3. olağan bir durumdur , olağan olmayan durum için;

    (bkz: tanımadığın birinden nefret etmek)
    2 ...
  4. 1.
  5. sessizce sevdanin nasir tutmus ellerine iplerini salivermek...
    1 ...
  6. 2.
  7. yeni tanıştığı insanlarla hemen samimi olamayan insanların durumudur genellikle.
    2 ...
  8. 3.
  9. birinin adına önyargıyla bakıp ondan nefret edip sora iki sohbet edip ,aslında o kadar nefret edilecek biri olmadığını anlayıp sevmeye başlamaktır veyahut zaten tanımadığınız insanları sevemezsiniz severseniz boşa hayal kurmuş olursunuz o kişi istediğiniz gibi çıkmayınca bekleyin tanıyın görün öyle sevin arkadaşım.
    1 ...
  10. 4.
  11. zaman içerisinde, anlayarak ve görerek bağlanmak anlamına gelir. aceleci davranmadığınız için emin adımlar atmış olursunuz ayrıca tanıma süresince geçen zaman size gelecekte anlatıp hoş vakitler geçirebileceğiniz anılar olarak geri dönecektir. geçici heves yerine kalıcı değerler arayan insanların tercihidir. tarafımdan test edilip onaylanmıştır
    1 ...
  12. 5.
  13. ilişkilerde en sağlam ilerleyen türdür, böylece ilişkilerin temeli daha sağlam ve dayanıklı olur.
    2 ...
  14. 6.
  15. ileride ya$anan sorunlarda "seni hic taniyamami$im bodurcan" yada "beni hic taniyammi$sin verengül" sorunsalini az da olsa kücülten davrani$. Sadece kücülten, cünki bu sözler illa ki denmelidir. Adet´den dir sanki. Tanidikca sevmek cok güzeldir, "tanimadan sevmek" den bin kat daha saglamdir.
    1 ...
  16. 7.
  17. onu tanımaya başlamak demektir. tanıdıkça, bazı şeyler ortak hale geldikçe bakışlar da ortak yöne bakabilir, duygular aynı yönde yaşanabilir.
    0 ...
  18. 8.
  19. "yavaşça öğrenmek, alışmak ve kaybetmek" şeklinde özetlenebilecek durum.
    2 ...
  20. 9.
  21. önce sıradandır, herkes gibidir. sabah ekmek aldığınız bakkal amca, mahallede yürürken karşılaştığınız melahat teyze, mahallenin afacan veledi ömer, ya da okuldaki arkadaş, işteki patron gibi bir şeydir...
    önceleri yoktur onun etrafında gördüğünüz o parıltılar, o pembe bulut, o sıcak hava ısıtmaz içinizi ona dair bir şey hatırladığınızda...
    önceleri o gözünüzü açtığınız an değildir, kapadığınız zaman gözlerinizi onun hayalini görmezsiniz, nefes alıp verirken adı kaçmaz ağzınızdan, sık sık iç çekmezsiniz onun için derin derin...
    önceleri onunla vakit geçirmek gayet normaldir, onunla yemeğe çıkmak karın doyurmaktan ibarettir, telefonda nefesini duymak hiç bir şey ifade etmez sizin için belki de iğrençtir. elinize dokunması ya da göz göze bakmanız sadece 5 duyudan ibarettir, dokunma duyunuz ya da görme, işitme, tatma her neyse hepsi biyolojik birer faaliyettir. o yanınızdayken kelebekleriniz henüz çıkmamıştır kozalarından, uçuşmaya başlamazlar karnınızda onu gördüğünüzde...
    önceleri hayat akıp gider sadece, bir anlam yüklemezsiniz gördüğünüz her şeye... tüm nesneler göründükleri gibidir. siyah bir poşete bakıp iç çekmezsiniz, altın bir bilezik sadece maddidir belki manevi bir değer taşımaz bile, portakal normal bir meyvedir mesela; posalı, turuncu renkli, böyle mayhoş bişey...

    sonra...
    evet aradan zaman geçer...
    bakkal amcadan daha güzel gülümser o size, melahat teyzeden daha sevimlidir sanki, ömerden de biraz daha afacan... okuldaki arkadaşlarınız sadece arkadaştır o ise...
    patronunuzla aranıza mesafe bile koyarsınız...
    onu toz pembe bir bulutun üstünde görürsünüz size doğru ilerlerken, hayalinizde sureti bile canlanınca bir sıcaklık sarar tüm bedeninizi, içiniz kaynar...
    güne onunla başlayıp onunla bitirirsiniz bir geceyi daha, gözlerinizi kapama sebebinizdir artık o yeni bir güne onunla başlayabilmek için. iç çekme sebebinizdir ona dair her şey, nefes alışlarınız bazen ona kaçar...
    onunla yemek yiyemezsiniz ki, zaten toksunuzdur siz ona. mideniz artık umrunuzda deildir, ilk önce yüreğinizi doyurma çabası içine girersiniz. konuşurken nefesinden bile anlamlar çıkarırsınız bazen, bazen nefesinden tanırsınız. 5 duyu organınız da onu algılar, hisseder, duyar derinden derine... ilkbahar gelmiştir yüreğinize, kelebekler birer birer uçuşmaya başlar.
    siyah poşetler artık gülümsetir sizi, altın bilezikler para etmez gözünüzde, portakal yemeyi sevmezken, en sevdiğiniz meyve oluverir. posalı, turuncu, tatlıdır artık sanki...

    onu tanıdıkça sevmek...
    hani böyle şey gibi... off ne denir ki?
    yavaş yavaş içinize işlemesi...
    esir alması benliğinizi ve yok etmesi varoluşlarınızı...
    sadece onun için var olmak...
    çok uzattım, aşk ne garip şey...
    11 ...
  22. 10.
  23. en sağlıklı ilişki kurma türüdür kesinlikle. biraz olgunluk gerektirir ama asıl önemlisi artniyetsiz, çıkarsızca olmasıdır. o nedenlede sarsılmaz ilişkiler kurulur taraflarda aynı mantıkta insanlar ise. bir arkadaşsa en iyi arkadaşınız olur zaman içerisinde, hatta dostluğa dönüşür yavaş yavaş. duygusal anlamda bir durum olursada sizin için o kişi can olmaya başlar...
    4 ...
  24. 11.
  25. " sevdiğimizi alamazsak, aldığımızı severiz " felsefesinin kibarcasıdır. iyi de bir şeydir. zaten tanımadan sevmek baştan her olumsuzluğu kabullenmek demektir ki, risktir. böyle iyi'dir.
    1 ...
  26. 12.
  27. "Bizim gibi düşünmeyen, bizden değildir" Bir kişiyi etiketlemek, çözmek, deşifre etmek çok kolaydır. Benim düşündüğüm gibi düşünüyor mu? Düşünüyorsa iyilerdendir, düşünmüyorsa kötülerdendir. Bu dünyanın iyi insan kriteri "benim", doğru düşüncenin kriteri ise "benim düşündüklerim" diye yaklaşmayan "ön yargısız" insan davranışıdır. genellikle insanlar ilk önyargılarına uyarak hareket ederler ve ilk görüşte ısınamadıkları kişilerle pek yakınlaşmazlar. bu nedenle de tanımak istemezler... birini tanıdıkça sevmek, düşüncelerini, görüşlerini öğrendikçe ortak noktaların açığa çıkmasıyla hissedilen yakınlaşmadır. dostluk kurma, arkadaşlık yapma, kişiliğini zenginleştirme aşamasıdır, nefret yerine olması gereken bir duygudur, çünkü yaşam sevdikçe güzelleşir...
    4 ...
  28. 13.
  29. önyargılarından sıyrılabilmiş bünyenin yapabildiğidir, herkesten beklenilmez.
    1 ...
  30. 14.
  31. birinin içinize mekan kurması demektir.
    3 ...
  32. 15.
  33. birini tanımaya karar verip sonra hüsranlara uğrama durumudur. ıssız adamı oynarsa birini tanıyıp sevme ihtimalin düşer. ya da sana yeterince iyi tanıyamadım geyiklerini yaparlar bu sefer sevgi ihtimalinde kalmaz..
    0 ...
  34. 16.
  35. 17.
  36. 18.
  37. 19.
  38. 20.
  39. yasanılan sey "ask" degildir,olması da mumkun degildir zaten.ama asktan daha guclu,daha saglamdır.guclu baglarla baglanmayı saglar.tutkulu bir aska donusmesini beklemek pek dogru olmaz.ask mantıgı yok eder ancak birisini tanıdıkca sevmek mantıgın kontrolunde gerceklesen bir durumdur.en saglam ilişkiler bu sekilde ilerler.
    3 ...
  40. 21.
  41. aşkı gülümseyen yüzüyle görmek...
    göze bulut indirmeyen sevgilerin de olabildiğini içselleştirmeye başlamak...
    sevmenin bilmekle başladığını idrak etmek...
    sırtını sıvazlamak
    sırtını sabunlamak belki en güzel şarkıların...
    ve köpüklerin gözü yakmaması...
    çünkü bebekler gibi sarıp sarmalamıştır o aşk sizi...
    göz yakmayan bebek şampuanı hediye eder hayatınıza böyle bir sevmek...
    0 ...
  42. 22.
  43. aslında onu olduğu gibi sevmek gerçeği olduğu için sevmelerin en güzelidir.
    2 ...
  44. 23.
  45. sevmelerin en güzeli en vazgeçilmezidir. bununla beraber en karmaşığıdır. gerçek aşk, gerçek sevgi, gerçekten bağlılıktır. ve gerçekten vazgeçememektir. gittiği zaman en fazla acıyı verendir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük