Belki de karşımızdaki kişinin olduğu hal ufak tefek pürüzleri dert edinmedikçe, bizim kafamızdaki olgulara uygun bir haldir. O sebeple "seni olduğun gibi seviyorum" diyoruzdur. Yoksa insanın taban tabana zıt olduğu birine karşı göstereceği tolerans ne denli uçlarda olabilir ki. Bu birazda durumu kılıfına uydurmak gibi.
Olduğu gibi sevmek değil de bulunduğu hali sevmek bunu kişiye atamak bence daha doğru bir tabir.
kisa suredir tanidigin birini niye oldugu gibi sevesin ki. birlikte yillar gecmistir, sizin icin emek verip fedakarlik yapmistir ve pozitif taraflari negatif taraflarina agir basar. iste bu kisiyi oldugu gibi seversiniz.
anne, baba en iyi ornegidir.
günümüz şartlarında mümkün olmayan durum. ha, olduğu gibi sevmekten kasıt yakışıklı erkeklerin ve güzel kadınların kapışılmasıysa o zaten sürekli gerçekleşiyor. ama şamata yapmayan, kitap okumayı seven birine şans vermiyor mesela kadınlar. aynı özelliklere sahip bir kadına da erkekler şans vermiyor. öyle bir durum yok.
maalesef mümkün olmayan şey. he ben severim ama ponçikim benim sınırlarımı zorluyo hep bi değişim bi yenilik. senin yeniliklerin benim geleneklerime ihanet sevgilim aynen.
nasıl biri olduğuna bağlı açıkçası. neredeyse kusursuz bir karşı cinsi bulunca onu olduğu gibi sevmek zaten pek zor olmaz. mal değneğinin birini olduğu gibi severseniz sizin salaklığınız olur.
hiçkimse bunu yapamadığı için her ilişkinin sonunda eşlerden birisi diğerinden bir şeyler götürür. benliğinden uzaklaştırır. ilişki bittiğinde kimse aynı değildir. yapılması gereken karşındaki kişi kim olursa olsun kendinden taviz vermemektir. ben buyum beğenmiyorsan siktirip gidersin demektir.
aslında "sevilmek" daha doğru bir kavram olur uzun uzun açıklamalar için. zira sevmekte sorun yok ama herkes bir şeyler değiştirmeye çalışıyor. eğer olduğum kişiye aşık olduysan neyimi değiştiriyorsun anlamam ki. ve daha da dandik kısmı, değiştirmeyi başardıklarında hayallerindeki mükemmele ulaştığı için sıkılıp terk ediyor bu insanlar.
bizden hep başkaları olmamız istendi. hep başkaları olduğumuzda, onlar gibi davradığımızda bizi seveceklerini söylediler. sürekli kalıplara sokmaya çalıştılar. gerçek karakterimizi hiçbir zaman görmek istemediler. hep onların sevdiği, idealize ettiği, sunilik vardı akıllarında. sonuç vermeyince çekip gittiler. kendi seçtikleri kuklalara, balmumundan heykellere, torslara aşık olmuş gibi yaptılar. sıkılınca da o heykelleri itip kırdılar. bizimse kırılan sadece kalbimizdi. deviremediler. biz karşılaşmalara, hayatın akışına inandık. değer verdik, sevdik. kimsenin heykeli ya da kuklası olmadık. bu yüzden onlar bi kere kırıldılar. biz her gün kırıldık, üzüldük ve onurlu yalnızlıklar düşürdük içimize. orada mahsur kaldık... sonra sen gelip nasıl beni değiştirmekten bahsedeceksin bana? şartlarım sana uyacak, kendimi seni seven herkese sevdirmek zorunda olacağım felan gibi saçmalıklar aklımın ucundan bile geçmedi. kırılan sadece kalbim oldu. gövdeme asla diş geçiremeyeceksin. eline fırçanı alıp heykellerini boyamaya devam et. onlar sadece alçıdan, kilden, topraktan birer heykel. bense capcanlıyım. hiçbir zaman bana heykel muamelesi yapamayacaksın. beni olduğum gibi kabul etmediğin için kendinden utanacağın günler gelir mi bilmem ama ben senin sevginden hiçbir zaman utanmadım. bu bile utanman için yeter. heykeller ağlamaz, utanmaz. sen de biraz değiş. bi kereliğine anıtsal bir taş gibi durma aklımda. kafandan üst tarafına değil biraz kendine boydan bak ve biraz düşün. neye benziyorsun?
En mukemmel duygudur. Gercek sevgidir. Hani derler ya iyi gunde ve kötü gunde birliktelik diye... heh iste birini her seyiyle sevdiginizde her zaman birlikte olunur. Kolay degildir. Bu duyguyu hissettiginiz kisi, ömrünüzün sonuna kadar birlikte olabileceginiz kisidir.
Sevgidir bu, asktir. Sizin kendinizce keskin sınırlarınız vardir. Adama sınır tanitmaz. Sevdiginiz kisi size tum samimiyetini sunuyorsa biter hersey. Dunya artik ikinizindir.
mükemmellikten çok uzak birisini olduğu gibi sevmektir. her şeyin en kolay olduğu kişiyle mümkün ve mükemmeldir. daha önceki çabalamalarınıza, sevilmek için uğraşlarınıza bakıp bakıp gülersiniz. henüz kendisini bile sevemeyen bir bünyede görüldüğünde büyük dengesizliğe neden olur.