tam da okuduğum murathan mungan kitabında bi şiirden alıntı yapıyo kitabın kadın karakteri "aliye"; ama olmaz, olamaz tabi.bulunamaz gerçek hayatta olduğu gibi sevecek biri.hoş sen de sevemezsin ki kimseyi olduğu gibi.en iyisi bırakalım hayatı akışına olduğu gibi....
(bkz: üç aynalı kırk oda)
Zordur. Karşındaki her ne kadar tabaka farkından bahsetse umrunda olmaz çünkü sevmişsindir bir kere gel de laf anlat duygularına, hislerine. Ne o seni anlar ne o çok bilmiş ukala çevren. Ama kriterler belirlidir. Uymak zorunda mısın? Asla. Yeter ki umudunu ve sevgini yitirme.
basima bir kez gelmistir. kendimden once karsimdakini dusunmustum ilk defa, ki bu bencil yapima aykiridir. sevilmeyecek tek bir yonu bile yoktu. sanirim hep de sevecegim.
zaten tersten düşündüğümüzde imkansız gibi gelen bir şey. olmadığı gibi nasıl seveceğiz. burada kusurları görerek ama önemsemeden sevmek anlatılıyor. işte olması gereken de tam olarak bu. aşk zaten bu. inanın aşk bu. sabrederek aşka sonuna kadar böyle doyulabilir. olduğu gibi sevemeyeceksek o aşk namümkün bir aşktır dostlar.
ulan zaten olmadığı gibi sevemeyeceğine göre seven herkes olduğu gibi sevecektir. sonradan kendine ters gelen davranışları değiştirmesini isteyebilir eyvallah ama sevgi dediğin şey karşısındaki olduğu gibi olunca başlıyor. olmamış şeyi zaten nasıl seveceğiz merak konusu.
sevmektir. bu yapılabilir hatta zaten direk severek bunu yapmış olursun. amma ve lakin onunla olacaksan iş değişir.
yanındaki insanı her zaman değiştirmeye meyillidir bir insan. sadece eleştirmek bile budur aslında.
'' Sevmek, sevdiğiniz kişinin her şeyini sevmektir. Sevmek, sevdiğiniz insanın bütün yaralı geçmişini, bütün acısını, bütün hastalıklarını üstlenmektir... ''
zor olduğu kadar kolaydır bir yerde. zira dünya üzerindeki en meşakatli iştir bir kişiyi değiştirmek çabasını sarfetmek. hem istediğiniz gibi değişmeyecektir o kişi, hem de onca yorgunluğunuza sebep olacaktır binevi.
o hâlde tüm tutarsızlıklarına rağmen sevin, becerebiliyorsanız o kişiyi ve olduğu gibi.
ama şöyle bir düşününce insanları olduğu gibi sevmekten başka çareniz yok. onları değiştirmeye çalışırsanız başarılı olsanız bile ortaya çıkan karakterle siz zaten mutlu olmayacaksınız.
değiştirilmesi gereken şeyler radikal şeyler değilse hiç dokunmayın. insanlar oldukları gibi sevilmeyi çok severler.
yıllardır değiştirmeye çalıştım sevdiğim insanları. ve birisi beni değiştirmeye kalktı. anladım ki hiç çekilir bir şey değilmiş bu. düşünsenize. sizin hayat tarzınızı yaşayışınızı ve alışkanlıklarınızı daha dün hayatınıza giren bir insan değiştirmeye kalkıyor...
f5 e basınca karşımıza çıkan anlamlı başlıklardan biri. birini olduğu gibi sevmek, bunu isteyerek yapmak, zorlamadan yapmak dünyanın en güzel duygularından biri. nasıl da iyileşiyor insan sevince...
öküzlüğünü, inceliğini, yersiz zamansız kıskançlıklarını, gözlerini, bakışlarını, alınganlıklarını olduğu gibi sevmektir. bakıyorum aşık olduğum adama şu huyu da şöyle olsaymış, şurası da böyle olsaymış diyemiyorum...
sevilen kişi sevildiğini biliyorsa eğer, kendisini kusursuz addeder bu durum karşısında. aşık maşuk u nasıl mükemmel görüyorsa, maşuk da kendisini aşığın aynasından görür.
havaya girer falan.
her şeyiyle, olduğu gibi, sorunsuz, sıfatsız sevmektir. bazen söylemek istediklerinizi yutmaktır, bazen hayal kuramamaktır, gelecek planı yapamamaktır. sonunu düşünmemektir, muhasebe yapmamaktır. elini, ağzını, kaşını, gözünü, kokusunu, saçını, sakalını, sesini ve her şeyini sevmektir.
çok sevmektir.
olması gereken sevme şeklidir.
birini zaten olduğu gibi sevemiyorsan, o sevgide bi şüphe bi güvensizlik vardır.
zaten sevmek dediğin, kimsenin sevdiğinde göremediği bir şeyi görüp sevmektir ve bu diğer tüm unsurları yok eder.
hem zaten, sevdiğini söylediğin kişide değişmesini istediğin şeyler onu o kadar da sevmediğini gösterir.
evet değişmesini istediğin şeyler vardır, mesela kötü alışkanlıkları. ama bunlar olmasın, çünkü bunlar ona zarar veriyor diye düşünürsün. yoksa gözüne batmaz, seni yormaz.
atıyorum gecenin kör bi vakti arar, saçmalar ve o dünyalar tatlısı gelir.
atıyorum bir erkeğin ağlaması hoşunuza gitmez, ama o ağlayınca üzülürsün ama duygularını sana döküyor olması seni mutlu eder.
atıyorum, aklına gelen her şeyi söylese herhangi biri rahatsız olursun ama o söyleyince çok normalmiş gibi gelir.
atıyorum, bardağını kimseyle paylaşamıyordur ve bu bi başkasında kibirlilik gibi gelir ama onda şirin durur.
yani özetle, sevmek demek zaten birini olduğu gibi kabul etmektir.