bugün

Bir ressamın elini kırmak, bir spikerin dilini koparmak, bir futbolcunun ayağını kırmak VS..
kafasını veya boğazını kesmektir herhalde.
Burnunu kırmak. Çünkü burun ne kadar ameliyat olursa olsun tam olarak düzelmiyor.
sanırım birisine ağız burun girmiştim. bir de boğazını sıkmıştım. o kişiye ne kadar çok hasar vermişim yıllar boyunca.
Benim okuduğum okullar bellidir. Beni herkes severdi. Tanırlardı da. Cüsseli ve bıçkınız diye çok kavgaya en önde katıldım. ilk kuvvetim konuşmaktı hep.

En büyük darbeyi, 4. Sınıftayken ben, çeşme önünde arkadaşımı tartaklamış olan bizden büyük sınıflı çocuğa verdim sanırım. Öyle bir tekme vurdum ki, onu yerden kaldırıp "bir daha yapma böyle" dedim.

Sonra, çok çağırdılar kavgaya beni, ben hep durun çözerizci oldum.

Kavga hiç sevmem. Vurmayı hiç sevmem. O günden beri.
Aldatmayı ifşa edip ailesine rezil etmek.
Onu tam bilmiyorum/hatırlamıyorum fakat çocuğu emzirirken aynı anda telefona baktığım sırada uyuyan bebenin alnına telefonu düşürmüştüm... Ah, hâlâ canım yanar düşündükçe. Aa bi de kafe köşelerinde yine (sırtına kadar yapmış bir) bebenin altını alırken fark etmediğim salisede yere düşmüştü, düşerken de ensesini masanın altındaki tahtaya çarpmıştı. 6 aylık falandı. Tabii hemen doktorunu aradım, takip ettik falan ama kendimi hiç affetmem...
Umarım bunlardan birine bağlı kalıcı bir hasar olmaz.
Arkadan yanaşıp kulak memesine pıt yapmak.
Boks antremanında Yanlışlıkla hocamın elmacık kemiğini çatlattım.
benim yanlışlıkla burun kırmışlığım var.
karın boşluğuna yumruk atmaktır.
Felç bırakmak?
günde 2 paket sigara 4-5 saf kahve nefret ettiğin bir işte çalışmak asgari ücret almak geceleri sabahlara kadar uyumamak . evet kendime böyle acılar yaşatıyorum
bir hatunun amını götünü bir etmek.
Şöförü olduğunuz arabada araba kazası yapıp yanındakini felç bırakmak.
Çocukken mahalleden bir akranıma sinirlenip kafasına demir salça kutusu geçirmiştim.

Nasıl üzüldüysem hiç çıkmadı aklımdan. Pişmanım.
salıncakta sallanırken bir çocuğun kafasına çapmıştı salıncak yanlışlıkla geçen sene.
orta 1'e yani 5. sınıfa gidiyorum, daha 11 yaşına girmemişim. orta 4e gide. 15 yaşında bi piç kurusu vardı,gelip gelip sataşıp vuruyordu bana. en son gelmeden önce beden hocasından azar yemişim hem hiç suçum olmadığı halde. geldi bu şerefsiz işte. bana karışmaya çalıştı, beni korumaya çalışan arkadaşıma vurdu. bana da sataşmaya başladı. en son bana bi küfür etmişti hatırlamıyorum ama, hem onca zamanın hem de arkadaşıma yaptığının karşılığı olarak yapıştırdım sümsüğü yüzüne. artık nasıl olduysa gözünün altından burnuna kadar hep kan oldu..
Kuşkusuz bıçaklama, tabancayla vurma, ok ile vurma, çarmıha germe, bdsm gibi basit zararlardır.
Ortaokulda bi çocuk bana vurmaya başladı. Ben geri geri çekilirken bi tekme patlattım. Taşaklarına gelmişti. Bu yerde kıvranmaya başladı.Sonraki tüm ders ağlamıştı. Ama isteyerek yapmamıştım ama üzülmedim, hakketmisti.
gasp etmeye çalışan kekonun burnunu kırıp eline vermiştim.
Kardeşimin kolu biraz benim yüzümden kırıldı. Ben vurmadım, benim yüzümden yere düştü, düşünce kolunu kırdı. Üzücü.
Bir başkasına fiziksel zarar vermedim.
Kendimi saymazsak.
Küçükken ödev yaparken yanlışlıkla kardeşimin ayağını zımbalamıştım.
bisikletle süratli şekilde çarpmak suretiyle bacağında derin yara oluşturmak.