hadi çıkmaya çalışırsın saplandığın yerden..
bu sefer başka insanları onunla karşılaştırmaya başlarsın. o olsa böyle derdi diye düşünürsün, o olsa şunu yapardı o olsa bunu konuşurdu gibi gibi gibi...
en acısı bu çünkü ne zaman biteceği belli değil. bitmesini bekliyorsun çaresizce.
Çoğu kişinin hala aşk olduğunu sanmasıdır ama aradan geçen zamanla takıntı olduğu ortadadır. Kişi bunu anlamayacak kadar bağlamıştır kendini. Unutmayın ona değil kafanızda kurguladığınız onun bedenine koyduğunuz kişiye kafayı takıyosunuz.
Kendinize yapacağınız en büyük kötülüktür. Bütün enerjinizi, sağlığınızı ve yıllarinızi sömürür. Biliyorum cok Zor ama bir sekilde ilginizi baska seylere kaydirin, baska birine demiyorum bakin iyilesene kadar kimsenin yüreğine dokunmayin.
açık ve net mallıktır. birine saplanıp kalmak nedir lan. olmadıysa olmadı işte zorlamayin unutun gitsin. çünkü bunların hiç biri onun umrunda değil, o hayatını yaşıyor sense onun geleceği günün hayalini kuruyon, kabul et malsın işte. kimse için değmez bir kız için hiç değmez. bulunmaz Hint kumaşı değil ya kevase.
kurslara kayıt yaptır. uğraş bul. saplanma. saplanıp kalmak düşüncesi güzel ama saplandığın kişinin senin saplantından rahatsız olma durumunu düşünememektir
Seviyorum desen seviyor musun emin değilsin, aşığım desen aşık mısın emin değilsin, hoşlanıyorum desen o da muamma.
Başta takıntı olur, ilerlediğinde saplantıya döner.
Adamı deliye çeviren iğrenç bir durum.
Yaptıklarında mantık ve akıl kalmaz hale geliyor.
Aşık olan bir kişinin beyni dopamin ve serotonin ile dolar. Bunda öyle mi? Hayır kafayı yemişsin hırslısın mal gibi kafanda kurup duruyorsun ne serotonini?
bazen insan...
sadece birini sevmeyi seviyor.
beklemeyi seviyor.
ozlemeyi seviyor.
hayallerini seviyor.
goz alti torbalarini seviyor.
huysuzlugunu seviyor.
bilmedigi kokusunu seviyor.
sesini seviyor.
moralsiz hallerini seviyor.
sahip olmasa da kiskanmayi seviyor...
sevmek icin bahane cok yeter ki sev...
Zordur, hayattan soğutur insanı. Unutup bir şekilde o duygulardan ve düşüncelerden uzaklaşmak lazım. Yoksa bir yara gibi izi kalır. ilk başta ağrısına dayanamazsınız, sonra ara ara kanar sararıp sarmalarsınız ve en son kabuk bağlar varlığına alışırsınız.