Değer verdiğiniz birisinin hep iyi olmasını isterseniz iyi giyinmesini,düzgün konusmasını,mutlu olmasını vs vs vs..
Siz ona bir sürü şey katarken o da size değer veriyomuş gibi gözükür. ilginçtir ki sizi ilk fırsatta terk eden de o kişi olur. Çünkü onun o zavallı, ezilmiş, vahim halini bir tek siz biliyorsunuzdur.
eğer karşıdaki insan hak edecek biriyse verilebilir ama saçma biriyse vermemek lazım; ağzımıza yüzümüze bulaştırıyorlar. haa derseniz ki "arkadaş değer verilecek biri olduğunu sanki anlayabiliyoruz?!", evet orda haklısınız bende pek anlayamadım şimdiye kadar...
karşılıksız sevgiyle sonuçlanır. o da karşılıksız çek gibidir. istediğin değeri ver, sonuç alamazsın. boşuna üzersin kendini, hayır üzüleceğini bilirsin ama yinede o değeri verirsin sen. içindeki o herşeyi değiştirebileceğine inandığın hain umut yüzündendir bunlar..
sonra aradan zaman geçer yapılan hata anlaşılır, salak bir tebessüm, bir de ardından küfürle pekiştirilip gülüp geçilir efenim.
vermiceksin arkadaş o zaman o değeri.gereğinden fazla değer verip de eline verdikten sonra gelip buralarda sızlanmayacaksın bu tür sözlerle teselli aramayacaksın.
edit: eksileyin mına koyım yalan mı.
her insan değer verdiği kişinin o değeri hakettiğine inanarak davranır. verdiği değerin hakettiğinden fazla olduğu inancı ayrılıklardan sonra yaşanır. bu da kişinin unutmak için seçtiği bir yoldur,ü, bilinçaltı ve istemdışıdır.
ayrıca bir insanın ne kadar değer hakettiği asla belirlenemez. en kötü* denilen insanların bile derinliklerine indiğinizde değer hakeden bir yanı vardır.
anlam veremediğim durum. sevgi de artık tartıyla ölçülcek mi? 200 grama 200 gram sevgi mi? hak etmiş ya da etmemiş içimden gelenler, hissettiklerim önemsiz mi? kandırmayalım kendimizi ölçüsü olmaz bazı şeylerin, o kişi seni hayal kırıklığına uğratmıştır emin ol ki suç onundur.
(bkz: değerin değeri kalmamış)
(bkz: sagopa kajmer)
hak ettiğinden fazlasını verirsen; hakkı kadarını alabilir, bünyeye fazla gelen kısım hazımsızlık problemi çıkarır ki, bu da kusma, öğürme, böğürme, geğirme vs. tarzı hoş olmayan durumların hasıl olmasına sebebiyet verir...
sonucunda, hak etmediğiniz değerle muamele göreceğinize emin olmanız gereken durum, zinhar uzak durulmalıdır, mutsuzlukla ve pişmanlıkla sonuçlanır hele de bu değer kalbi ise!
benim de sürekli içine düştüğüm bir yanlıştır bu. bir şeyin ederini vericeksiniz.
nasıl medium giyen insana small verirseniz o ona olmaz ve almaz. large verirseniz de olmaz, taşıyamaz.
o neyse, hakettiği neyse onu vericeksiniz.
nasıl belli bir yaşa kadar anne-baba çocuğunu över eşe dosta, akrabaya. şöyle akıllı, böyle zeki. ama okula bi gidersiniz öyle değildir. siz dahi değilsinizdir. anlarsınız durumu. burada da böyle. karşınızdaki insan anlar ilerde aslında sizin verdiğiniz kadar etmediğini. ederini bulur.
öncelikle bunu fark etmeniz için ondan beklediğiniz bir şeyin olmaması ile mümkündür. eğer çok çok fazla değer vermişseniz hayal kırıklığına neden olur ve sizi bol bol ağlatıp hayata küstürebilir.
sen sen olarak ver en kendini ifade edeninden değerini. haketmediğini ispatladığında sırtını dönüp giderken keşkeler senin olmaz böylece.
herkes kendi yapıp yapmadıklarından sorumlu ne de olsa.
farkındasındır haketmediğinin ama kendini sınırlayamazsın illa onu baş tacı etmeyi istersin. şımarıklığın zirvelerinde oynar seni hep elde varsayar. her seferinde kırılırsın ama o lanet olası insana değer vermekten kendini alıkoyamazsın.
