O halde bu bağlamda bir kelime bir bağ ile muhtelif örnekleri konuya bağlayalım ki çözülmesin. Buyrun;
----------
-Bağa girdim, bağ budanmış, bağa bülbül dadanmış.
-Destursuz bağa girilmez.
-Dokuz at bir kazığa bağlanmaz.
-Sora sora Bağdat bulunur.
-Âşığa Bağdat sorulmaz.
-Bağla atını, ısmarla Hakk`a.
-Çanakta balın olsun, arı Bağdat`tan gelir.
-Av avlayanın, kemer bağlayanın.
-Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz.
-Yiğit yiğide at bağışlar.
-Yanlış hesap Bağdat’tan döner.
-Fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış.
-Olan dört bağlar, olmayan dert bağlar.
-Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.
-Bağlı koyun yerinde otlar.
-Bağda gez izin olsun, üzüm yemeye yüzün olsun.
-Bağ babadan, zeytin dededen kalmalı.
-Bağ bayırda, tarla çayırda.
-Bağı ağlayanın yüzü güler.
-Bağ dua değil, çapa dua ister.
-Bağlı aslana tavşan bile hücum eder.
-baba oğluna bir bağ bağışlamış; oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş.
-üzümünü ye de bağını sorma.
- Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç ?
-Anne gezindiğin bağ, baba yaslandığın dağdır.