birinci sınıfta ilk gün

    3.
  1. sınıf arkadaşlarım gözyaşlarımda serbest yüzüyorlardı.
    13 ...
  2. 1.
  3. çok iyi hatırlıyorum. bütün çocuklar sıralarına oturmuş ağlıyorlardı, bense içime kapanık ve utangaç bir çocuk olmama rağmen ağlamıyor etrafıma bakıyordum, annem sınıf kapısından bana bakıyordu. biraz endişeliydim tabi.
    9 ...
  4. 23.
  5. 1. Annesinden ayrılmayalar,
    2. Okul bahçesinde oyuna dalanlar,
    3. ağlayanlar,
    4. Suratı asık bir köşede bekleyenler,
    5. Çişi gelenler.
    Her biri ayrı bir alem, okulun ilk günü, çocukların. Bizde; annesiyle aynı sırayı paylaşanlardandık, efendim.
    7 ...
  6. 17.
  7. insanın ilerleyen yaşlarında hatırladıkça yüzünü güldüren ilk gündür.

    benimki şöyleydi. köy okulu. okul da eve çok yakın. zil sesini, istiklal marşını, andımızı hep duyardık. okul çıkışında evlere dağılan öğrencileri izlerdik kardeşlerimle. okula gitmek benim için bir hevesti. herneyse o gün geldi çattı. okula babam götürdü. ilk okul çocuğu bendim. biraz özenmişlerdi. hahah. mavi önlüğüm, beyaz yakam. beyaz kilotlu çorap, siyah ayakkabılar. sene 2002. eylül ayı. sınıfa en geç ben gittim. annem nasılsa okul çok yakın diye, geç götürmüştü. tabii ben sınıfa girdim. baktım üç kız. erkekler dikkatimi çekmemişti. yalan yok. ağlıyorlar... bende o kadar hevesliyim ki. hemen kalemi, defteri çıkardım masaya koydum. bekliyorum. öğretmen gelecek. birşeyler öğreneceğim. hep evde diyorlardı zaten. işte kızım öğretmenini çok iyi dinle, sözünden çıkma. oku. sonra yanına oturduğum merve isimli kız dürttü beni. sordu. sen niye ağlamıyorsun? ben tabii şaşırdım. niye ağlicam ki? sonra baktım. diğer çocuklar ağlıyor. anneleri teselli ediyor. benimki de kapıdan beri bakıyor bana. şey düşünmüştüm. ben niye ağlamıyorum diye? hahahahah. ulan ya. sonra bende ağlamıştım. ama sırf o an toplum baskısı yemiştim. ağlamıyorum diye. geldi annem teselli etti. öğretmen velileri sınıftan kovdu. hadi başbaşa bırakın bizi diye. belgin hocam. sarışın. zayıf. genç bir öğretmen. hem ürkmüştüm. hem de sevmiştim onu. çocukluk işte.
    4 ...
  8. 18.
  9. Dedim noluyoruz amk.
    Sonra da alıştım tabiki.
    4 ...
  10. 16.
  11. Bizi üç kişi oturttular. Diğer ikisini sırada benim yerime kayarlarsa dayak atardım hep.
    3 ...
  12. 19.
  13. ben ilk gün hiç ağlamadım tam tersine aşırı mutlu ve heyecanlıydım. sonraki günler ağladık tabi yalan yok lol.
    ama en unutamadığım şeylerden biri de sınıf öğretmenimizi ne alakaysa hademe sanmıştım ahhaha. arkadaşım diyo ki bu öğretmen işte, ben de iddialaşıyorum hayır ya bu bi kaç gün öğretmen gelene kadar bize bakacak herhalde diye *
    2 ...
  14. 20.
  15. okul, bizim eve çok yakındı. balkondan, okulun bahçesi gözüküyordu hatta. ona rağmen, o çocukluk aklımla abimle evde yarınlar yokmuşçasına yaptığımız kaleden maçları, sokakta ki saklambaç oyunlarını okulda oynayamayacağım sanmıştım. gıcık mı gıcık bir hoca denk gelmişti. yüzüm mahkeme duvarıydı. hayırlısı oldu o sene okula devam etmedim. kaldım bıraktım daha doğrusu. ailem de mecbur kaldı. hayırlı oldu çünkü ertesi sene pamuk gibi bir hocaya denk gelip, firesiz okumuştum.
    2 ...
  16. 21.
  17. ilkokul da ilk gün hiç aglamamistim.ama Darüşşafaka sınavını kazanıp yeni eğitim yılından önceki intibak kampına katılıp annemden ayrılınca çok ağlamıştım.
    1 ...
  18. 12.
  19. çok farklı bir ortamdı. hayatımda ilk defa herkesle aynı kıyafeti giymiştim, kız erkek farketmeden birçok çocuk ağlardı ben de hafif endişe hafif şaşkınlıkla o ağlayan arkadaşlarıma bakardım. ilkokuldaki en yakın arkadaşımı (8 sene sıra arkadaşım oldu) bulmuştum. ismi atakan'dı mavi gözlükleri vardı ben dahil bütün sınıf ona gözlüklü atakan diye seslenirdik. ama bu seslenme dalga geçmekten çok lakap tarzı olduğu için bunu kabullenmişti. o ilk günde 5-6 arkadaş arkalı önlü olarak (sırada) sohbet eder sınıftaki kızların güzel olup olmadığını değerlendirirdik. güzel günlerdi, özlüyorum o günleri.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük