başlangıcı feminizmin fransız devrimi ile eş zamanlı olarak oluşmaya başladığı döneme yani 18. yüzyıla rast gelir. temel akımları özcü ve kültürel feminizmdir.
fransız devrimi en büyük devrimlerden biri olarak anılır. fakat bu devrim insan ırkını erkek olarak baz alır. yani kadın 'her insan eşittir' ibaresinin içinde değildir. bu duruma tepki gösteren kadınlar 'oy hakkı' talebiyle ayaklanmışlardır. kadınlar insan hakları evrensel bildirgesindeki insan kelimesi yerine kadın erkek yazarak yeniden yayınlamışlardır. kadınların 1848 devrimine aktif katılımı bu hareketlenmenin ürünüdür.
fransa'da başlayan kadın hareketi abd, almanya ve ingiltere'ye yayılır. amerikan kadın oy birliği kurulur ve 1920'de kadınlar oy hakkı kazanır. ingiltere'de militanlaşan burjuva kadınlar 1918'den 30 yaş üstü mülk sahibi kadınlara oy hakkı kazandırırlar. 2. enternasyonalin 1907 stuttgart kongresinde ilkesel düzeyde kadına oy hakkı tanınmıştır. yine 1910 2. kadın enternasyonalinin aldığı kararlar arasında 8 mart tarihinin uluslararası kadın günü olarak kabul edilmesi de vardır. almanya'da sosyalist mücadelenin ürünü olan bu kazanımlar feminizmden ayrı tutulsa da kadın hareketi açısından önemli kilometre taşlarıdır bu kazanımlar.
1. dalga feminizm sosyalist ve feminist mücadelenin en çok ayrıldığı zamanları kapsar. çünkü henüz deneyimlar ve çıkarım yapılacak bir tarih yoktur kadınların ellerinde. 1917 devriminin kadına getirdiği kurtuluş yolunun stalin döneminde 'ailenin kutsallığı' ideolojisinin yeniden üretilmesiyle tıkandığı görülür. o dönemde cinsel devrim söz konusu bile olmamaya başlamıştır. sosyalist mücadelenin ayrıca bir kadın mücadelesi yürütmesinin gereksiz gören sosyalist kadınların bazıları bu tecrübelerden sonra 2. dalga feminizmin temel akımlarından sosyalist feminizm akımını oluşturmuşlardır.
(bkz: nezihe muhittin)
