günümüze kadar örnekleri artmış olan ''özenti sovmenlik'' kavramıyla karşı karşıya olmamızın bir sonucu olarak söylenmesi muhtemel cümle.
lan milletin ağzında sakız olmuş adamın taa dibine kadar çalıntı, özenti kokan esprileri. 'insan hiç mi kendisi olmaz, hiç mi ben de yeni espriler üretip kendimi deneyimleyeyim demez'' düşündürür insanı.
bir yerlerde birileri sabahın köründe aç karnına bile bu esprileri yapıyordur. allasen neresi komik bunun, diyesi gelir insanın. muhtemelen ya sevgilisi, ya da değer verdiği bir insan o esprileri yapmıştır ilkin, ve etkilenmede sınır tanımayan insanımız hemen 3 öğün o esprilerle yaşamaya başlamıştır. üstelik niye yaptığını, ne anlama geldiğini bilmeden şuursuzca.
kaybolan mizah kültürümüz nereye kadar yozlaşacak çok merak ediyorum. bir zamanın masum siyah beyaz mizah dergileri, yerini aptal tiplemelere, rant amaçlı özenti şovmenlere bırakmış durumda. tadı olmayan espiriler akabinde pişkin pişkin kahkahalar ve ''ben espri yaptım dünyanın en mutlu insanıyım, sizler de esprilerime gülmeye mahkum insanlarsınız'' mesajlı bakışlar... eskiyi özlemek denen şey bu olsa gerek.