ortadoğu, ırak örneklerinden gördüğümüz gibi -ki örnekler çoğaltılabilir-, bu zihniyet mensupları tokatla falan uğraşmaz. sivil, masum, çoluk-çocuk demeden kurşuna dizer, amına kor ortalığın. öyle de bir muhlis tiplerdir.
yüzsüzlükte zirve yapmış insan davranışıdır. hadi karşılık vermemeyi anlarım da, diğer yanağını çevirmek mazoşizmden çok dayak arsızlığıdır.
(bkz: mazlumu getirin bana)
sagopa kajmer in trakonya isimli şarkısında geçen bir skitten alıntıdır. skitte bu cümleden önce şu ifadeler geçer; 'yani yeryüzünde iki şahsiyet mi var diyorsunuz? iki yunus öyle mi ?; ilki yanağına tokadı yiyince ötekini uzatan, ikincisiyse; bir yanağına tokadı yiyince karşılığını veren yunus öyle mi'. devamında da ' hayır böyle bir ikilikten söz edilemez yunus tokat da atmaz tokat da yemez' ifadesi vardır.
burada tokata öbür yanağını dönen yunus un hristiyanlık öğretisini, karşılığını verenin ise musevilik öğretisini temsil ettiğe dair rivayetler vardır. tokat atmayan da yemeyen de yunus ise islam öğretisini temsil eder.
ben insanların çıkarmış olduğu ayetlere kanıp da diğer dinlere çamur atmam! demesi daha makbul olacaktı. çünkü incil tamamen de olmasa çoğu ayeti insancıklar tarafından değiştirilmiş bir kitap. ha incil'i git oku, ha bir romanı...
saçmalığın daniskası olan incil sözü. yaratan adaletsiz olamaz. yaratanın kuralları da adaletsiz olamaz. yaratan sessiz sakin, korkak, pısık bir insan olun demez. hak neyse odur mühim olan. biri sana vuruyorsa sen de ona vurursun ki adalet sağlansın. islama katil dini diyen sayın hristiyanlar peki yaratıcı adaletsiz olabilir mi? kötülüğe sessiz kal diyebilir mi? evet biz katiliz, vurana aynı şekilde cevap veriyoruz. sen git ve hakkını arama aciz!
"kötülüğe kötülükle değil, erdemli bir duruş ile yanıt vermek gerekir" anlamını taşıyan ayettir. benim anladığım budur. güzelde bir sözdür.
lakin bu sözü ve kendi dinini överken, neden diğer dinler kötülenir? ayrıca diğer dinleri kötülemek bu savunduğun söz ile bağdaşıyor mu?
bakın;
islam dininde diğer dinlere mensup olanlar değil, zalimler, masum insanları katledenler kötülenmiştir. islam'a kötü amaçlar ile müdahele edenler kötülenmiştir. insanlar inançlarına saldırı olduğu vakit bunun için savaşırlar. ne yapsınlar? oturup öldürülmeyi mi beklesinler? yani demek istediğim, islam, durup dururken savaş ilan edilmesini emretmez.
günümüzde islam devletleri, diğer inançlara mensup olan insanların ülkeleri tarafından acımasızca işgal edilmekte, katledilmekte. o halde ben de onlar bu şekilde acımasızca davranıyorlar diye hristiyanlığı ve museviliği kötülemeli miyim? ne alaka? tabikide hayır. kötülediğim kişiler insanlıktan nasibini almayanlardır.
yani kısacası islam, dinleri değil, dini kullanıp ya da herhangi bir şekilde insanları sömürenleri, katledenleri kötüler.
kime veya neye inanmak istiyorsan ona inanırsın. yeter ki bana saygı duy. ve ben de sana saygı duyayım.
ve birkaç ayet paylaşmak istiyorum;
işte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. onların heveslerine uyma ve de ki: ben allah'ın indirdiği kitab'a inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. allah bizim de rabbimiz, sizin de rabbinizdir. bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. aramızda tartışılabilecek bir konu yoktur. allah hepimizi bir araya toplar, dönüş de o'nadır. (şûra, 42/1)
kitap ehlinden zulmedenler hariç, onlarla en güzel şekilde mücadele edin. ve onlara şöyle deyin: bize indirilene de, size indirilene de inandık. bizim ilahımız da, sizin ilahınız da birdir. biz ona teslim olmuşuz. (ankebut, 29/46)
derin anlam taşıdığına inandığım bir cümledir. fakat kelimesi kelimesine bunu yapacak erdeme sahip bireysen, şu dandik günleri geçirdiğimiz zaman diliminde, çokça düş kırıklığı ve çirkin alaycı sözlerle sevişmek durumunda bırakılacaksın demektir.
neden diye sorulacak bir durumdur, bana tokat atana öteki yanağımı neden döneyim kendimi savunmak zorundayım, müslümanlıktada durup duruken kimseye saldır denmez ama birisi sana saldırıyorsa canını, malını,namusunu korumakta allahın emridir.
