düşünceli davranmaktadır. dikkat gerektirir tabi ki. kaşık yanlışlıkla bardağa değerse, çıkan ufacık ses bile başarısız olmuş hissettirir insana kendini. ve o an sanki herkes sana bakıyormuş gibi hisseder, utanırsın.*
rahmetlik, anneannemin annesi de çayı çok şekerli içerdi.. kepçe kadar bir şeker ölçeğini küçücük bardağa döker, sonra da çay kaşığını bardağın dibinden sessizce karıştırır, bize de öyle karıştırmamızı tavsiye ederdi.
takıntılı bir durum. hatta çıkarılan sesten rahatsız olursunuz. birisi sizin yanınızda gürültülü bir şekilde karıştırınca saygısızlık olarak düşünürsünüz. ama en güzeli kendinize olan saygıdan ötürü bu ince düşünceye yönelmenizdir.
evvel zaman içinde, matematik öğretmenimin evinde, bilgisayarına format atarken bana çay ikram etmesi sonucu yaşadığım hadise. ayrıca "karıştırmamak" değil, "karıştıramamak" tır.
dünyanın en ince insanı, en merhametli, en nazik, en kibar, en azla yetinmeyi bilen, en kanaatkar, ne bileyim en en en insanıdır. böyle bir insan gerçekten var mıdır diye düşündürür insana.