arabayla yanaşırsın sorarsın bakkalın önünde oturan 3-5 yaşlı amcaya belki aralarından birisi bakkaldır da
-s.a. hayırlı akşamlar (beyefendi triplerindesin sanki çok şey değişecek) selamını bile ağırdan alırlar
-abi ben atatürk mahallesine hangi yoldan çıkarım? (birbirlerine bakar amcalar) sen merakla beklersin cevabı, aralarında ki istişareden sonra en kıdemlisi cevap verir;
-valla bilmiyoruz ki düz gidersen bulursun herhalde. o kadar beklemeye değdi galiba aranılan cevabı buldun daha ne istiyorsun ki. (geçen o süre içerisinde seni beğenirlerse doğru cevap, gıcık bir tipsen yanlış cevap hadi s..git bakalım.)
ayıp etmiştir. bilmese bile 'biliyorum abim bak şöyle geçcen, şurdan döncen, ordan gelcen' falan deyip biyerlere yollamalıydı. böyle sorulara bilmiyorum demek büyük ayıptır.
en asil duygunun insanidir. simdi iki saat anlatacaksin yok saga don sola don duz git oradan in oradan cik falan filan sonra arada bir heyecanlanacaksin, kekeleyeceksin, ya nasildi orasi falan filan diyeceksin beynin duracak, mal gibi kalacaksin... hic gerek yok. bilmiyorum de gitsin...