"şimdi beni unut sevgilim. tenimi ve alçaklıklarımı unut.
beni kanadı kırık küçük bir yavru gibi bulduğun, çoktandır
sanki birini beklediğin varmış gibi katladığın, o çöplükte
bulduğun beni, baktığın, büyüttüğün beni unut.
şimdi bu acıya ne benim kuş kadar yüreğim, ne senin anaç kalbin dayanır.
sana son kez sarılıp uyuduğum o son gecede tüller ve
silahlar gördüm düşümde.
bugün ayrılığın ilk günü. hiçbir şeyi hiçbir şeye yoramayacak
kadar kara bir kının içindeyim. kara bir kan içindeyim.
tüller ve silah nedir bilmiyorum.
yaşlı doğuda her şey mümkündür diyorlar:
sonsuz sevgi, sonsuz bağlılık
ani ışık, ani ayrılık."
umarım bağışlarsın kederimi, haylazlığımı,
umutsuzluğumu, dalgınlığımı; yani
benden geçtiğinde anlamı sarsılan ne varsa...
umarım her şey olacağına varıyor der,
ve kabullenirsin
kum nasıl çizmişse incecik bir camı.
"(...)
ağaç anlatabilir kendini yağmura
hiç değilse fısıldayabilir - bunu biliyorum -
kuş nasıl tarif edecek; konsa yeryüzünde av
uçsa bir ömür boynunda vebal.
(...)"
''Aslında hazin bir öyküdür bu anlatmaya yakışmaz sesiniz,
Yanımdaki bütün sandalyeler boş,alabilirsiniz.''
Böyle de güzel yansıtır. iyi şair,hoş şairdir.