birhan keskin

entry266 galeri24 video1
    1.
  1. iyi şair, duru ses.

    aksın, içimde bir nehir gibi
    dolanan keder
    unuttuğum, unutmaya çalıştığım ne varsa
    bende durmasın
    içimde öyle çok ki, her gidenden
    biriktirdiğim melekler
    9 ...
  2. 2.
  3. 1963 yılında kırklareli'nde doğdu. 1986 yılında istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi sosyoloji bölümünü bitirdi. ilk şiirini 1984 yılında yayımladı. 1995-98 yılları arasında arkadaşlarıyla birlilkte "göçebe" dergisini çıkardı. çeşitli yayın kuruluşlarında editör olarak çalıştı. şair 1991 ile 2002 arasında ait beş şiir kitabını yayımlanan "kim bağışlayacak beni" ile tek ciltte topladı. 2005 yılında ba altın portakal şiir ödülünü kazandı.
    6 ...
  4. 3.
  5. bir mevsim yok anne gibi

    1-

    cocukluğumdan kesilen saçlarımı
    geri istiyorum berberlerden
    (anneme küstüğüm için oluyor bütün bunlar)
    yüzümü ve dizlerimi bi koşu
    kanatıp okulun bahçesinde
    tekrar dönerim, hemen.
    büyüklere mahsus şeyler de konuşuruz
    seninle istersen.

    yoruldum çok
    kente ve sana durmaktan
    öfkem ne sana ne de başkasına
    üstelik geceden marilyn monroe
    ve senin gözyaşın geçti
    hadi barışalım.

    hem hiç bir mevsim ısıtmaz ellerimi
    anne gibi
    istersen kahve içip fal da bakarız yine
    bana üç vakte kadar bir yolculuk görünür
    belki ay doğar fincanda hanemize.

    alevi içine bakan bir mumum ben
    derine kaçan bir anıyı isiyorum
    berberlerden.

    2-

    ırmak bitti
    devrildi dağ
    büyüdüm.

    çocukluk anılarımdan
    düşecek kadar
    kırıldı avaz
    yüzümden kovuldu
    anneler korosu
    söndü ateş.

    kahvaltı masalarına geç kaldım
    kirlenmiş bütün bardakalrın yalnızlığı bana,
    ve ince kaldım belki
    sabah zamanına.

    hey aynalardan içeri kaçan çocukluğum
    nöbetçi aspirinler, diş macunları
    tekrar dönerim,

    ırmak akar tekrar yatağından
    dağ yerinden doğrulur
    uzaklığım biter
    gölgem yanıma düşer belki yeniden,

    kim bilir
    belki dedem bile olur
    vicks kokulu yastıklar kalır bana ondan
    ve ahdım var
    onlardan kalma sehpaları kirletirim
    bu sefer.

    3-

    buralara kadar gelinmişse
    gece kendini uyur
    kendine küser eşya
    kendi cinayetine kurbandır metal

    söz kendini söylemiş, yorulmuşsa
    yağmur kendi içine yağar
    asfalt bir çılgınlığa yürür kendini,
    buraya kadar gelinmişse
    uyku bile kendini uyur.

    yok yerlere gelindi
    boş yerlere gelindi
    kemanlar kendi sesinden içlendi
    ben senin sessizliğinden
    eşya boşuna küstü kendine
    gece boşuna delindi,

    yaşamımın güç yanlarından biri olma
    lütfen, şimdi bu kavgayı unutmak da
    hatırlamak da çılgınlık olur
    gel biz seninle kahraman olalım
    ne hatırlayalım bunu
    ne unutalım.
    6 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. 1963'te Kırklareli'nde doğdu. 1986'da istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nü bitirdi. ilk şiirini 1984 yılında yayımladı. 1995-1998 yılları arasında arkadaşlarıyla birlikte Göçebe dergisini çıkardı. Çeşitli yayın kuruluşlarında editör olarak çalıştı. ilk şiir kitabı Delilirikler 1991'de yayınlandı. Bunu, Bakarsın Üzgün Dönerim (1994), Cinayet Kışı+iki Mektup (1996), Yirmi Lak Tablet + (Yolcunun Siyah Bavulu) (1999), Yeryüzü Halleri (2002) izledi. Bu kitaplar 2005'te "Kim Bağışlayacak Beni" ismiyle yayınlandı. "Ba (2005)" kitabıyla 2006 Altın Portakal Şiir ödülünü kazandı. Gülten Akın'dan sonra bu ödülü kazanan ikinci kadın şair oldu. 2006'da da "Y'ol" şiir kitabı Metis Yayınları'ndan çıktı.
    3 ...
  9. 6.
  10. 7.
  11. tam da yağmur zamanı akla gelen dizeleri:

    ben anlıyorum ama onlar anlamıyorlar daha,
    içlerindekini çoktan unuttular. yağmur da
    sevmiyor artık bizi. ama terk etmiyor,
    unutmuyor yine de. yağmur yağacakmış daha
    buluşturana dek içimizdeki kopuk ritmi,
    cılız sesleri dönüştürene dek rüzgâra.
    6 ...
  12. 8.
  13. eksik cinayetler

    1

    Kendine kucak arayan gövde
    kendini yok eden gövde
    yitirdin kendini işte
    artık ne yurt sana
    ne varolabiliyorsun başka evde

    Bu mum medeniyetinde
    bu metal öznede
    bu cam sözde
    ne yurt sana dil
    ne şölen yeterince

    2

    Ben büyüdüm
    akasyalar öldü
    üzgünüm

    dışınız çok kalabalıktı
    beni içinizdeki zindana attınızdı
    olur ya bir gün
    suyu hatırlar şelale
    şeytan utanmayı ögrenir ve
    yüzleşir yüzünüz mevsimelerle

    sırf bu yüzden büyüdümdü

    akasyalar öldü...

    3

    Karanlık suyun dibini göze aldım
    sonsuzluğu göze aldım o yatakta
    sen gittin ben balkonlara kaldım
    metalin damara dayandığı nokta
    şimdi söylüyorum dilimdeki küfrü
    büyülü sözü kalbimdeki:

    tekrar karşılaşsak
    ölür müsün?

    4

    kışı neden bu kadar çok sevdiğini
    ve neden her şeyin bir sonla noktalandığını
    sorma,
    ben de bilmiyorum.

    anı olacak bir şeyim yok
    her şeyin dünündeyim...

    5

    içime işleyen acıyı size değil
    bir suya bırakmayı ögrendim
    dal olmaktan vazgeçeli çok oldu
    bu yüzden ne bir ağacım var
    bana beden
    ne de çiçek açacak benden...
    9 ...
  14. 9.
  15. ece temelkuran^ın yakın arkadaşlarından biri olup , ece hanım'ın çıkardığı bütün kitaplarda neredeyse mükemmel şiirlerine rastlamanın mümkün olduğu biridir..

    *

    balkonlarınız çok yüksek sizin , baş döndürüyor
    dünya pek alçak bir yer olacak yakında , öyle görünüyor.
    5 ...
  16. 10.
  17. nar
    çiçeklerin eksilen suyuna su,
    yazın yanına hatırayı ekledik,
    çekirge sesleri ve
    öğle güneşi altında narın
    olgunlaşmasını bekledik.

    bekledik, başka başka odalarda
    çektiğimiz ağrı dinsin,
    bir çocukluk düşü gibi
    ince bir sızıya dönsün diye
    yaza sedeften bir anlam ekledik

    biliyorsun,
    bir başdönmesi gibi sürüyor hayat,
    yazların yanına yazlar ekleniyor,
    zaman uzun bir sıcağa dönüyor burada,
    ağırlığına duygunun, taşınamazlığına
    ve yazlar hatıraya...

    sığındığımız konuşmalar kesecek mi ağrıyı?
    ağacın güzelliğindeki mânâ sönmeyecek,
    köklerinde sürecek mi aşk?
    ah benim hayal kardeşim,
    bizim bu aşktan alacağımız var,
    dinsin ayrı odalarda çektiğimiz ağrı,
    yaz geçip gitsin ve olgunlaşsın nar.
    *
    5 ...
  18. 11.
  19. beni bilmedigim bir dunyaya attı...
    bir cumlem yok,
    darrrrggmaaadaaanııım,
    bundan.

    bir dusumuz vardi, birlikte
    yasamak koymustuk adını,
    cok acıyor, belki bundan.
    aski bir cumle mi bekliyorsun
    benden.
    beklemeeeeeeee...
    3 ...
  20. 12.
  21. ..insan olan yerlerim çok ağrıyor,
    Olsun, yine de sen kapanma, şu sıra benim,
    Yerine bırak ben incineyim...

    dizelerini yazabilmiş bir kadın...
    8 ...
  22. 13.
  23. delilirikler 1

    betonun hüznünden doğdum
    suyun isyanından
    güneşin kırılganlığına dokunup
    geliyorum.

    sana söz yakışır, ağzını hazırla.

    kırık bir şehir hikâyesinden doğdum,
    kırk meseleden
    bardaklar ve demli çaylara dokunup
    geliyorum.

    sana söz yakışır, elma de.

    aslı ve astar'ı olmayan bir hikâyeden doğdum,
    karşı'lar ve balkonlardan
    korna seslerine karışıp
    geliyorum.

    sana söz yakışır, ağzını hazırla.

    o eski hikâye bitti,
    şaşkınlığımdan doğdum
    denize düştüm
    kuruyup geliyorum.

    dizelerinin sahibi.
    3 ...
  24. 14.
  25. 1963 kırklareli doğumlu şair, editör.2006 yılında metis yayınlarından çıkan ba isimli şiir kitabı altın portakal şiir ödülünü kazandı. trt2 de okudukça programına danışmanlık yapmaktadır. işini iyi yapmaktadır.
    3 ...
  26. 15.
  27. hayatımı değiştiren şair. oturup sohbet etmek isteyeceğim güzel kadın. güzel ve özel..türk edebiyatında bir tane var ondan, ikincisi yok..
    5 ...
  28. 16.
  29. her gün bir kez bu kitabın başına geçtim. her gün bir kez
    dışarı çıktım kırık bir bulutla yürüdüm, her gün bir insana
    bakıp, yüzümü yere eğdim. her gün bir gazeteye boş gözlerle
    baktım. her gün birileri konuştu, onları dinliyor gibi yaptım. her
    gün bir kez "neredeyim" diye sordum kendime. her gün bir kuzey
    kışı indi içime. her gün karşımda duran fotoğraflarına
    baktım. bir kez öfkelendim her gün bir kez sordum kendime neden bu
    kadar bağlandın. her gün adalet ve zalimlik üzerine düşündüm.
    belki de her şey. her gün bir barbar, bir medeni ile gezdim
    sokaklarda. minareleri her gün sabaha ezan sesleriyle ben açtım. her
    gün bir perdeyi aralamaya çalıştım. her gün hiçbir şeyi
    anlamadığımı düşündüm, her gün her şeyi anladığımı
    düşündüm. güvercinleri yolculadım. her gün, günlere
    dayanamadığımı düşündüm. kitapları alt alta dergileri
    kıvırarak yan yana dizdim. ne idüğü belirsiz yerler benimle
    yürüdü. gördüğüm her "cümle" bana bir bıçak gibi battı,
    anlamadım. her gün bir taş parçası söktüm içimden. her gün
    uyku beni koynuna alsın diye yalvardım. her gün, gün bitiyor gece
    bitmiyor dedim. her gün işlerin beni avutmadığını gördüm.
    ayrılık günlerini sonradan niçin sisli bir perde gibi hatırlarız
    diye sordum. öfkeni unutma dedim kendime her gün, unutursan
    düşersin dedim. her gün en az bir saati ayakta durmaya, dimdik
    durmaya ayırdım. her gün ömür sözcüğünü bir kez kalbimden
    geçirdim. her gün ömür sözcüğü kömür gibi tınladı içimde.
    her gün sana içimden bir kez "sevgilim" diye seslendim. her gün sana
    bir kez "zalim" diye seslendim. her gün, yan yana oturup birbirine
    rikkatle bakan iki yaşlı kadını düşündüm. her gün o
    kadınların bu fotoğrafı yırtıldı dedim. her gün "âh" ettim bir
    kere, bir kere o âh'ı geri aldım. her gün "yol arkadaşım" dedim,
    kahırla kapladım sözlerimi. her gün acını tattım. her gün
    unutmak için değil, unutmamak için ağu kattım kalbime. her gün
    insan olmak ne çok kusur içeriyor diye düşündüm. her gün bir
    kilidi açmaya çalıştım. başka bir şey vardı, başka bir şey;
    ben sana dünyanın değil yeryüzünün diliyle seslenmiştim. çile
    nedir, günah ne? bana ne bunlardan. dünyanın merkezi sendin her gün
    ben senden uzayan uçsuz bucaksız bir kara.
    karrrrrrrrrraaaaaaaaaaaaaa.
    8 ...
  30. 17.
  31. 18.
  32. "dürtme içimdeki narı
    üzerimde beyaz gömlek var.."
    9 ...
  33. 19.
  34. "öğrendiğim; bir kuğu yeminliyse aşka ömrü gibi, göldür bütün dünya, bitmez boynun eğriliği.."
    8 ...
  35. 20.
  36. şairliğin "başka türlü biri" olma gerekliliğinin kanıtıdır.
    5 ...
  37. 21.
  38. (bkz: çanakkale 18 mart üniversitesi) bünyesinde düzenlenen (bkz: troya şiir günleri)ne dört beş ünlü şairle birlikte katılmış, sohbeti olsun, kendi şiirlerini okuyuşu olsun sıcacık olan şair.

    "Kulağına, uzak zamanların sesi çalınanlar,
    Bir şekilde bu sesi taklit etmeye çalışırlar.
    Benim yaptığım da bu.
    insanın, kendi varlığından hoşnut olarak yaşadığı,
    kendi varlığını haklı kıldığı ve kuşku yok ki, yeryüzü
    ile barışık yaşadığı ve mutlu olduğu bir zaman vardı.
    Yoksa bizler bugün bu mutluluğun imgesi için bile
    bunca telef olmazdık."
    4 ...
  39. 22.
  40. Cinayet Kışı

    I

    Bir kereye mahsus yaşanan her an
    kendi hatasını bir daha düzeltilemeyecek biçimde
    içinde barındırır.

    Bana kanatlarımı bıraktırdılar.
    Bana ihaneti öğrettiler.

    Başka haber yok.

    II

    ikiye bölünmüş bir bütün gibi yaşadım
    Bir yanım öbür yanıma düşman
    Sağımda kızgın kumlar gezdirdim
    Solum üşüyor eski bir anıdan.

    III

    Mum alıngan.Kendi ateşiyle
    kendini yok eden yumuşakça.
    Erimek üzere varsın, kaderine inanırsın.
    Ölürken fark edilmez, ışığın solduğu zamansın.

    Hiçbir aşk titremez sonsuza değin
    Bütünlüğünü yitirişinden ölür bir mum
    ve insan acıdan ölür bir gün.

    IV

    Yüzümde taşıdığım kuyu
    soğuk iklim
    ağır yaprak tenimde
    durup dönüp dokunduğum
    yük.

    Yağmurun aramıza çektiği perdeyi yırtıyorum
    geçiyorum göğsümdeki uykunun sarmaşığından
    birazdan dünya beni unutacak, ben onu anlamıyorum.

    Soğuk iklim,
    durup dokunduğum
    dönüp seni
    ben de unutacağım.

    V

    insan ölüyorsa acıdan ölür bir gün
    kendine bir daha uğrayamadığından,
    koyduğu yerde durmayışındandır hayatın
    hatanın dönüşsüz oluşundandır.

    Hiçbir aşk titremez sonsuza değin,
    bütünlüğünü yitirişinden ölür bir mum
    ve insan kanatlarından
    ayrılır bir gün.

    Birhan Keskin / Kim Bağışlayacak Beni ( Cinayet Kışı) s. 102
    3 ...
  41. 23.
  42. En iyi şiirleri erkekler yazar tabusunu yıkmış, duygusal boyutu almış başını gitmiş şair.

    Durduk yere bir dergi sayfasını açtığımda röportajıyla karşılaşıp sonrasında kendisini takibe alıp, o noktada da takılı kaldığım güzel insan. Alıp götürmüştür beni bana, yeniden...
    4 ...
  43. 24.
  44. Bir masal
    Birtaş ağırlığında olabilir mi?
    Olurmuş meğer.

    Birlikte bir masala inanmak istedim
    Ben seninle, sadece bu.
    Sen beni tek
    Tek
    Tek bıraktın.

    Benim artık taş taşıyacak,
    Taş kaldıracak, taş atacak
    Halim mi var!
    7 ...
  45. 25.
  46. şiirlerinde kırklareli'ne özgü tazelikler barındıran şair.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük