toplumlarda sadece güvenlik kuvvetlerince taşınması gerekli olan,
silah;
eğer bireylerin cebine girmişse, kolluk kuvvetlerinin yetersiz, adalet kurumlarının içlerinin boş olduğu anlamına gelir.
Çünkü birey,
adalet kavramına güvenmemekte, başına bir şey geleceği kaygısıyla kendini emniyete almaya çalışmaktadır.
Silah pazarının etkilenmemesi için devlette gerekli önlemleri almaz.
Çünkü silah pazarının gelişmesi devlete vergi olarak döneceği gibi,
herhangi iki bireyin birbirini korkutmak için havaya ateş etmesi durumunda da ortalama olarak devlete 20 binlira ceza vermesi gibi dolaylı bir gelir de söz konusu olacaktır.
Evet adam havaya ateş eder, 20 bin lira ceza yer.
e korkutulan adam, parayı alan niye devlet diyorsanız,
devletin vatandaşın cebindeki kuruşu dahi almaya çalıştığını anlayamamışsınız demektir.
Lütfen anlamaya çalışın efendim... Faydanızadır.
tam olarak karşı olmamakla birlikte(zaruri şartlar olabiliyor çünkü) ruhsat alacak kişilerin gerçekten çok sağlam bir psikolojik testten geçirilmesi taraftarıyım.
örnek vermem gerekirse, mahalle kavgasında bazıları öyle kendilerini kaybediyorlar ki yerde ki adamın saçından tutup kafasını çat çat kaldırıma vuranı gördüm ben. adam kendini öyle kaybetmiş ki hayvanlık yaptığının farkında değil. sen bu adama silah verirsen bu adam da bir gün gene sinirlendiğinde doğrudan eli beline gider sonrada çat çat ateş eder ocaklara ateş düşer.
aile bireylerinin korunmasını sağlamak için ya da sokakta polisi öldüren teröristi etkisiz hale getirmek için adlandırılan donanım şekli. iyi eğitim almadan kötü sonuçlar doğurabilir.
bireysel silahlanma ruhsatsız olarak hemen hemen her evde var, lakin silahın evde bulunması sinirli insanlar, için iyi değildir. fındık kabuğunu doldurmayacak meseleyi büyütür bir insanı öldürebilirsiniz. bazı vatandaş bulundurma veya alabilirse eğer taşıma ruhsatlı silah alıyor. bazıları zevk için beline takıyor, diğerleri evinde bulunduruyor. beş yıllık vergileri ağır olan ruhsatlı silah almak istemeyen vatandaş kaçak olarak evlerinde bulunduruyor. türk insanı tabancayı çok sever, fakat en ufak tartışma konusunda silahlarını sarılarak insanlar, haybeye öldürülüyor. en iyisi evde hiç bulundurmamak. atalarımızın deyimiyle hırs geldi mi göz kararır derler.
militarist zihniyetin ürünü. bunu korunmak zorundayıza dökmek de şiddeti meşrulaştırmanın bir yoludur. güven biraz nöronları çalıştırmayla alakalı, ben öyle düşünüyorum.
oldukça gereklidir. özellikle türkiye insanının ne mal olduğunu bilen insanlar gerekliliğini çok daha fazla hisseder. ailevi ya da kişisel savunma amaçlı kullanıldığı sürece hiç bir sorun yoktur.
Hala daha 'Devlet sizi koruması gerekirken.....' lakırdılarının bitmediği mesele. Hiçbir devlet her vatandaşı için 1 güvelik gücü tahsis edemez. Dolayısıyla kendisinin ve sevdiklerinin hayatını korumak isteyen her insan ve olağanüstü durumlarda vatanını savunma düşüncesi olan her vatansever bireysel silahlanma hakkına sahip çıkar.
(bkz: silahlan ve savun)
bireysel silahlanmayla bireysel güvenliği özdeşleştirmek oldukça ironiktir çünkü bu güvensizliğin temel kaynağı bireysel silahlanma hakkından!!! faydalanan magandalardır.
lütfen bireysel güvenliğimizi biber gazı elektro şok cihazı gibi daha zararsız yöntemlerle sağlıyalım çünkü ölümün geri dönüşü yok.bu yüzden bireysel silahlanmaya hayır.
bireysel silahlanmanın en son kurbanı 8 yaşındaki küçük yusuf.
insanların çoğu can güvenliğini koruma altına almak için taşıyormuş. en azından ruhsat almak için bu sebep öne sürülüyor.
iyi hoş da insanın can ve mal güvenliği koruması gereken zaten devlet değil mi? oluk oluk para akıtılan kolluk kuvvetleri ne iş yapar?
devlet görevini aksatıyor ve can güvenliğinin sağlanması için insanlara silah ruhsatı veriyor bu ülkede.
ah tabii kültürümüzde var:
düğünde, sünnette, takımımız galip geldiğinde kurşun atmak.
kızdığımızda belimizdeki emanetle ağalık taslamak.
namussuzları, yanlış yapanları tek kurşunla yere yığmak.
değil mi?
vazgeçin artık şu geri kalmış ülke sevdalarından. sizin sevginiz her yıl 4000 kişiyi öldüyor. hiç mi utanmıyorsunuz bilmem ki?
eline tornavida , tükenmez kalem almaması gereken on binlerce psikopatın silahı var bu memlekette.azıcık aklı, vicdanı olan çocluğu çocuğu, anne babası , sevdiği kardeşi , herkes için çok endişelenmeli.
silahlanmanın hızla artması ve dünya çapında nükleer savaş tehdidi:
işte bu en kurumsallaşmış ve en ileri derecedeki paranoyadır. tüm dünya hastadır.
bu hastalığın sonucu; kendimizi kendi nükleer bombalarımızla yok etmektir.
şu sıralar kabul ettirilmeye çalışılan yasa ile teşvik edilendir. birey 18 yaşında tek bir raporla pompalı tüfek alabilecekmiş. silah reklamları da serbestleştirilecek eğer yasa kabul edilirse.
40 50 liraya bile kuru sıkı satılan güzel ülkemde şu an evimden çıksam maksimum 30 40 dk içerisinde 50 liraya elimde bir silah ile girerek evimdeki veya etrafımdaki insanlar için apaçık bir tehdit unsuru olabilirken hangi mantıklı açıklama bireysel silahlanmanın iyi bir şey olduğunu söyleyebilir.
oda bir özgürlüktür. itinayla kullanılmalıdır.
özvarlığını devlet denen kurumum himayesine vermek zorunda olmamalıdır insan.
sağlığı yetersiz olanlara kesinlikle verilmemelidir.
bir hiç uğruna ölümlere neden olacak maganda yapılanması. kişisel tatminkârlık duygusunu depreştirmek için etrafa terör estirenlerin vazgeçilmezi. gazetelerde üçüncü sayfa haberlerinde rastladığımız oluşum.
anlaşmazlık mı çıktı; davran emanete. yan mı baktı, getir beyliğimi! bu infazcı; cellat karakterliler olduğu müddetçe basına daha çok malzeme çıkar...