oscar töreninin sunucusunun da sahneye donla çıkmasından sonra en iyi film oscarı alacağını zaten anladığımız, ana teması "kuş uçar da michael uçmaz mı?" olan filmdi.
american sniper'ı en iyi 9 film arasına sokan akademi üyelerinin en iyi film seçtikleri birdman'in son yarım saatlik bölümünü anladıklarını da düşünmüyorum, görsel sanat filmi diye pek de anlamadan seçtiler bence.
oscarda ki beyaz seviciliği ve milliyetçiliği anlamıyor musunuz en değerli ödülü budapeşteye yar etmezler. etmediler. Benimde favorim oydu ama en üstte yazmıştım.
şişirilmiş balon film, sırf kahkaha atarak filmi anladıgının anlaşılmasını anlatmaya çalışarak yalancı maske takan insanları güzel bir şekilde bize göstermiştir.
inarritu'nun daha önce çektiği üçlemeye benzemez, alakası yoktur hatta, ters köşe olmayın. inarritu bu kadar ödülden sonra kendi tarzına geri döner diye düşünyorum, artık filmleri için bütçe derdi kalmadığına göre, gönder gelsin abi.
gişe filmlerine alışık seyirciler için cazip bir süper kahraman filmi değil tam tersine o tarz görsellik dolu ama içi boş filmlere alternatif bir eleştiri. türü dram, komedi ya da fantastik mi ne olduğu tam belli olmayıp hepsini barındıran fakat farklı senaryosu, muazzam oyunculukları ve teknik olarak harika yönetimi ile (filmin tamamı neredeyse tek plan çekilmiş gibi) yılın hatta son yılların en iyi filmlerinden biri.
Verilmek istenilen mesajlar, üstü kapalı eleştiriler vs. Yerini bulmuş, çekim teknikleri de güzel evet. Durgun başlıyor ortalara doğru akicilik kazanıyor ama sonunda sanki bitirici vuruşu yapamıyor gibi.
Kısaca bu senenin en iyi film'i büyük ihtimalle. Bana kalırsa kesinlikle haketmiyor o kadar adaylığı.
Sihirbazın hilesini yakalamaya çalışmak gibi, yönetmenin çekimi nerelerde kesmiş olabileceğini takip ettim psikopat gibi. Birkaç yerde yakaladım ancak bazı yerleri nasıl çektiğini anlamadım. Tamamen bu tekniklere hayran kaldım. Ayrıca film de son 20 dakika güzelleşiyor.
bir atmosferi olan her film iyi filmdir. bu filmin de bir atmosferi var. ama bir şey eksik filmde. ne olduğundan tam da emin değilim ama sanırım "vuruculuk" eksik. hikayenin ana fonu aslında hüzün. fakat bunun dozunun artması hikayenin tutarlılığı açısından daha hayırlı olabilecekken bir yerden sonra daha nevrotik bir yöne sapıyor. bu da finali beklenilir kılıyor ve filmi minimal bir şaheserden, iyi bir gişe filmine doğru eviriyor. bu yola sapmayan benzer konuya sahip the wrestler çok daha değerli bir film bu yönden.
michael keaton yoluyla göndermeler yaparak batman filminden ekmek yemeye çalışan filmdir. birdman batman yani aslında. michael keaton da kendinin şimdiki halini oynuyor gibi (yani bir tek süper kahraman filminde tanınmış başka da bir bok yapamamış geçkin yaşlı aktör) film genel hatları itibariyle çok içsel bir film gibi geldi bana, konu çok kişiyi enterese etmeyecektir. Ama sonlardaki Keaton'un sokakta külotla kalma ve bunu fırsata çevirme çabasıyla ilgili sahneler çok çok keyifliydi, sadece o sekansı seyretseniz bile yeter.
Filmi izledim. Halen kafamda soru işaretleri var. Aynı yönetmenin 21 Gram filmi kadar iyi bir film değildir. Güzel filmdir fakat Oscar'ı alırsa üzülürüm.
yeni izlediğim film ki çok beğendim. o kadar uzun olmasına rağmen hiç sıkmadı desem yeridir. ha oscar alacak kadar iyiymiydi tartışılır. (bkz: alejandro gonzales inaritu)nun çok daha iyi filmlerini izledim ki bu onların yanında biraz daha psikolojik kalmış.
yukarıdaki yorumları okudum. tiyatrocu arkadaşı yada sevgilisi olan var mı bilmem ama filmdeki karekterlerin o ego ve çaresizlik arasındaki sıkışıklıklarına ve çok olduklarına inanmalarına, bunun karşılığını görememe durumlarına çok şahit oldum. insan bi kere alkışlandımı kendisin hep el üzerinde tutulacağına inanabilir ki zamana yenilmiş bir ex süperstarın gelgitleri bence iyi anlatılmış.
diğer inaritu filmleri daha durağan ve yavaş anlatım içerirken bu film çok yakın çekimli ve bol replikli çekilmesi biraz daha alışılanın dışında bir format sunabilir. düşünün ki kamera hep beş metrekarelik bir alanı çekiyor gibi duruyor, bar ve tiyatro kulisleri daracık, insan ister istemez basit sahneler çekelelim demişler derken çok büyük bütçeli filmlere yakışır sahneler birden ekranda beliriyor.
sosyal medya ve popüler kültür dokunmaları gayet yerinde idi filmin bence güzel bir film olmuş
he oyunculuklar için (bkz: edward norton) çok iyi idi yani nerde rol kesiyor nerde ciddileşiyor bazen anlaşılamıyor gibi idi ve bence çok iyiydi bu anlamda ama beni en çok (bkz: micheal keaton) etkiledi bu adam muhteşem. yani beter böcek ve 90ların batman'i idi bu adam bi sürü filmde oynadı belki ama ilk defa bu kadar içten oynamış, karşılaştırma yapmak gerekir johnny deep, russel crowe ve george clooney'den daha iyi bir oyuncu hatta robert downey jr ile bile kağışır o kadar iyi idi filmde.
yorumum izlemek için kasmayın, herkes sevemeyebilir saygı duyarım.
az önce izlediğim inanılmaz film. öncelikler kadrosundan etkilenip izleyeyim dedim ama kendimi süperkahramanlıktan tiyatro sahnelerine gelen adamın kara mizahında buldum. michael keaton, edward norton, zach galifianakis ortaklığında nasıl bir şey olur lan, ne kadar alakasız demiştim ama inanılmaz bir uyum vardı.
ben ayrıca emma stone'a değinmeden yapamam, otçu kız rolünü oynarken nasıl bu kadar sevimli olabilir ya bi insan?
oscar'a aday olmuş, kaliteli bir yapım vs vs olsa da şahsen benim 40 dakika dayanabildiğim filmdir. bir türlü "ne oluyo, ne dönüyo. olay nedir" sorularına cevap bulamayıp aşırı derecede sıkılıp kapattım. artı sürekli arka fonda çalan o davul sesi de inanılmaz rahatsız etti.
izledikten sonra kendimi kötü hissettiğim bir film oldu. filmi izlemeden önce film hakkında bilgim yoktu ve ismine bakıp süper kahraman filmi diye izleyecektim. film meğer benim gibi tipleri eleştiriyormuş. büyük bütçeli filmleri seviyorsam suçum ne bilmiyorum. tamam her şeyin içinin boşaldığı bir dönemdeyiz falan ama görsel efektleri almış yürümüş bilim kurgu ya da çizgi roman uyarlaması seviyorsam sanattan anlamıyorsam ne olmuş. herkes sanattan anlamak zorunda mı herkes nitelikli işler sevmek zorunda mı bence değil. recep ivedik izleyen izlesin kime ne yani.
içeriği ve anlattıklarına rağmen, oscar'a aday olup fazla şişirilmesiyle inanılmaz tezat düşen film. ortada iyi aktörlük var o kadar.
bir aktörün bulunduğu ortamdaki tutunma hikayesi ve iç psikolojisi ancak bu kadar sıkıcı anlatılabilir.
michael keaton açısından bakarsak son dönemde oyunculuğu adına en iyi performans gösterdiği film olmuş. robocop(2014) ve nfs de rezaletti.
