son yıllarda izlediğim en farklı ve en iyi filmlerden birisi. çok ince noktalara değinen diyalogları, filmi izlenmeye değer yapıyor. geçmişte canlandırdığı karaktere ''bird man'' takılan ve bu takıntısı yüzünden şizofren olan başrol oyuncusu ile kendine güveni tam olan, sözünü esirgemeyen yardımcı oyuncunun performansları izlenmeye değer. izlemeyenler için tavsiye ederim ve şuna emin olun; film için ayırdığınız zamana değecektir.
Plan nedir sekans nedir bilmeyen insanların yorumlamaya çalıştığı bir film. Film sektörü nedir , film nasıl çekilir bilmeyen insan bu filmi yorumlamasın bi zahmet.
konusu çok güzel olan film. ama kültür seviyesi biraz düşük olan kişi filmin ilerleyişinden bir şey anlamaz. o yüzden beğenmeyen kişiler cahildir. gayet basit.
öncelikle oscarlık filmleri sadece fantastik,vurdulu kırdılı,çizgi roman ya da ergenken izlediğimiz konularda sanan insanlar bi siktirsin gitsin.anlamıyorsan izleme,vakit kaybı diye de bok atma.
film tek kelime ile mü-kem-mel. aylar geçti,oscar kaldı,daha yeni izledim.o kadar çok şey kaçırmıştım ki.kurgu olarak,casting olarak,çekim olarak,görüntü kalitesi olarak zaten oscarlık bir film,ama senaryo.michael keaton'ın da bir zamanlar batman'ı oynayıp sonradan düşüşe geçmesi ile bu rol arasında benzerlik de gülümsetici bir detay. riggin tam bir loser, ne yapacağının ya da ne yaptığının farkında bile değil.etrafında sürekli işe yaramaz insanlar, sorunlu kızı ve bitmiş bir evliliği, dikiş tutturamadığı ilişkisi ile, bir şeyler başarmaya çalışıyor, ününü geri kazanmaya, bir zamanlar oldugu gibi tekrar eski hallerine dönmeyi istiyor ama bu süreçte en yakınında olan kişi,yine kendisi,iç sesi. iç sesi kendisini hiç bir zaman yalnız bırakmıyor, o birdman ile riggin olmuş, ve ondan kurtulamıyor.ciddi psikolojik problemleri var fakat bunun farkında değil tabiki.depresyonun en dibinde olan bir aktör,bi an çıkabilecek mi diyorsunuz ama o uçmayı seçiyor. film kesinlikle komedi değil ama oldukça kara mizah.popüleriteriye ve zamanın sahteliklerine dan dan kafa tutması ve tiyatronun,sanatın nasıl olması gerektiğini yüzümüz vuruyor. zaman zaman bana fazlasıyla dramtik geldi.hele ki son sahne.birden fazla izlenebilecek filmlerden.
rezil olma duygusuna, bir insanın sahneye çıkmadan önce hissettiklerine, gerçekçiliğe, insan ilişkilerine önem veriyorsanız izlemeniz gereken film.
inception ya da fight club gibi konusuyla sizi mest edecek bir film değil bu. gerçi beni etti. olayları değil durumları anlatır bu film.
örneğin bir sahnede konuşan 2 kişi kafede otururken kendini onların yanındaki yancı gibi hissediyorsun. bu filmin amacı da bu zaten. konusuyla seni ters köşe etmek değil. filmi sana yaşatmak. karakterlerden biri utanç verici bir an yaşarken senin de suratın kızarıyor.
filmi zaman kaybı olarak görmek için mal olmak gerektiğini düşünüyorum.
Sikecem ama! Bir entrye bakıyorum kesin izleyeceğim diyorum, bir başka entyde izlemeyeceğim diyorum. Nasıl bir film merak ettim, içten içe izleme isteğim de yok değil.
kesinlikle sikko olmayan film. iyi bir senaryoya sahip ancak senaryodan ziyade çekim kalitesi ve bateri çalan elemanın kişisel şovu filmi alıp götürmekte.
--spoiler--
bir de kimsenin ölmediği, ortalığın havaya uçmadığı, ne idüğü belirsiz bir canavarın dünyaya saldırmadığı her film sikko mu oluyor hıamına? filmdeki bir sahnede de bunun eleştirisi yapılmış.
filmi henüz izlememiş olanların öncelikle şunu bilmesini isterim; başroldeki michael keaton 90'larda batman'i canlandırarak epey meşhur olsa da ondan sonra pek dikiş tutturamamış. film de bir nevi onun hayatını anlatıyor.
bu arada edward norton filmin sonlarında zart diye ortadan kayboldu sanki, yokluğunu aradım. bu sefer tyler durden'ın ta kendisi olmuş. yalnız emma stone'u götürdü, anında ortadan kayboldu çakal *
şahsen en beğendiğim sahne ise riggan abimizin emine ülker tarhan'a benzeyen eleştirmen bozuntusuna verdiği ayardı. riggan sahnede gerçek silah ile kendini vurduktan sonra seyirciler çılgınca alkışlarken de bir anda kalkıp gitti haspam. siktir git lan bir boka yaramayan eleştirmen bozuntusu *
son olarak emma stone demişken; yirim. o gözler beni benden aldı hacum *
--spoiler--
Sikko bir film. Ben bir filmi eğlenmek hadi eğlenmeyi geçtim zevk almak için izlerim. Her yerine Sikko sikko imge doldurup sonra sanat filmi diye yedirmeyin. Herkesin arkaplanında sinema bilgisi olmak zorunda değil. ilk yirmi dakikasını izledim. iki kez karşısına oturup izlemeyi denedim, sinirlenip kapattım. Lanet olsun böyle aptal filmlere,kahrolsun kapitalizm, kahrolsun global kültür. Kahrolsun amerikan emperyalizmi. Yaşasın Türk sineması!!!
film net bir şekilde sanat filmi olarak yapılmış. sanatın, özelinde sinema ve tiyatronun değişimi toplumsal etkileriyle irdelenmiş. en nihayetinde ağır bir film. aldığı ödülü bana göre hakediyor.
ufacık beyninizle bu tür filmler hakkında yorum yapıyorsunuz acıyorum size. filmde kırmızı başlıklı bir kız babaannesine yardım etmek isterken bir kuşla olan hikayesi anlatılıyor. çok eğlenceli bir film herkese tavsiye ediyorum. ha bu arada korsana hayır lütfen korsan cd almayın isteyene torrent linki atabilirim.
Michael Keaton abimizin oyunculuk adına müthiş iş çıkardığı, görüntü yönetmeninin filme ayrı can verdiği tek plan çekilen Birdman benim nazarımda Eleştirmenlere ayar veren bir film, sadece bununla sınırlı değil. Oscar ödülleriyle pek ilgim olmasa da bu film yerine başka bir filme gitmesi beni şaşırtmazdı. Birdman'ın nacizane film incelemesi (bkz: )http://sallanyuvarlan.blo...mulmayan-erdemi-2014.html
gerçekten çok sıkıcı ve vakit kaybından başka bir işe yaramayan bir hollywood filmi önce uç kendini evin içinde bul bunca saçma sapan uçuşlar şunlar bunlar vs. yalnız neden bu film oscar ödüllerinde bu kadar çok adaylık kazandı ilginç.
film guzel mi, guzel. anlattiklarini anlayabildikmi, evet. oscar kazanmayi hak eden film mi, bence hayir. gecmis yillara göre bu film oscar'da biraz sönük kaldi bence.