gitmek hiç aklımda yokken gelen kadıköy otobüsü. zamanım da varsa hiç düşünmem giderim.
moda'yı gezerim, sahili gezerim. çay içerim burun'da.
avucumun içi gibi bildiğim sokaklarını tek tek, ilk defa görüyormuşçasına şaşkınlıkla ve mutlulukla gezerim. kedileri severim, köpekleri severim.
insanına, esnafına selam verir, yaşlıları ve sokakların gerçek sahipleri evsizlerle muhabbet ederim. yeri gelir beraber içeriz, yeri gelir sigaramı paylaşırım.
kadıköy güzeldir arkadaşlar, benim için tavanı, çatısı olmayan bir evdir. her ne kadar her geçen sene bozulsa da seviyorum.
D&R'a gittim dün. Aklımda tabii ki sen vardın, sen ve senin söylediklerin. Dolaştım dolaştım bulamadım güzel bir kitap.
Sonra arka taraflara gittim. Baktım kitaplara, bir tanesini gördüm. Başlığı senin son sözlerindi. Beni bırakırkenki son sözlerin. Aldım kitabı, sadece arkasını okudum.her yerinde sen vardın kitabın. Gittim kasaya, aldım kitabı. Okudum gece yarılarına kadar. Ağladım biraz. Her şey bitemezdi, böyle gidemezdin.
Şimdi neredesin bilmiyorum ama... Evini öğrenip sana o kitabı göndereceğim. Belki bir gün bir yerde karşılaşırız yıllar sonra. Bir bakmışız, birbirimize geç kalmışız...
