Sessiz gece. Sessiz. Ve sen vazgeçtin
beklemekten. Nerdeyse dingindi her yer.
Birden, orada olmayan kişinin o canlı
dokunuşunu duydun yüzünde. Gelecek.
Sonra kendi kendine çarpan pancurların sesi.
işte rüzgâr da çıktı. Ve biraz ötede,
kendi sesinde boğuluyordu deniz.
tabloya sıkışmış onlarca kelime kalabalığı
aklımı iğfal ederken,
alakasız harfler birleşir,
bir kelime çıkar ortaya
tabloya hiç yakışmayan,
yakışmadığı pek de iyi olan,
bir kelime
eskilerden,
eskiyemeyenlerden
ve
birden...
ciğerimde derin bir sızı varsa
bu kimsenin yüzünden değildir.
o, başka türlüsünü bilmemiştir.
sızılar işte böyle,
bazen,
ve
birden.