cnbce sayesinde izlediğim, yönetmenliğini marc huraux un yaptığı , bir celebrity hayatından kesitler belgeseli-filmi,1987 model. Bahsi gecen ünlü, saksafon üstadı Charlie parker,namı diğer bird...
1-yokluktan çıkış , 2-böcekbilim , 3-uptown-downtown
4-elli papelin yarısı , 5-patikalar , 6- bird sohbeti , 7-bird yine ekti
şeklinde 7 bölüme ayrılmış bu belgo-film için öncelikle çekim açıları ve ışık vasattı diyebilirim.ayrıca, ,izlemeden önce tanımadığım ancak sonrasında yaptığım kısa bir araştırmayla zamanının en iyi saksafoncusu olduğunu öğrendiğim bir müzisyenin hayatını anlatan bir film daha iyi işlenmeliymiş diye söylenirken buldum şimdi kendimi,röportajlar yer yer fena olmasa da.
Ancak her türlü gerçek yaşam öyküsünün sinema uyarlamasına amenna der ve izlerim diyen biri olarak sevmedim de diyemem.. Birdün , kansan city'den çıkıp, tretuvarı ve toprağı altın olan şehri new york'a gelişiyle başlayan tutunma çabasını, yükselişini ve düşüşünü; yokluk, yoksunluk,uyuşturucu ,şöhret, gizli şizofreni tanısı,klinikler, uyumsuzluk çerçevesinde anlatan bu film, işte bu trajik hayat sebebiyle en azından ilginçtir.
Film esnasında,bizim selim sesler'e oldukça benzediğini fark ettiğim bird'ün hayat hikayesinde en çok ilgimi çeken detay ise ;kayıt için stüdyoya gideceği günler yarım saat erken uyanıp,o gün ne çalacağını sadece o yarım saatlik dilimde çiziktirmesiydi..
umursamazlık ve deha arasında gidip gelen gidip gelen ve sona eren bir hayat.
