ing. dili ve edebiyatı son sınıfındayken bu cümleyi halen duyuyor olan biri olarak yeteeeeeerr lan dedirtecek kadar iğrenç istektir. biraz tanışıklığın olmasın hemen dalarlar bu cümleyle olaya.
hatta spekülatif şekilde şöyle bir bakarlar boydan;
- sen şimdi biliyon mu ingilizceyi?
- tabi 8 sene oldu artık biraz biraz çözdük yani.
- hımm.. * yani konuşabilirsin bir yabancıyla?
- hayır sadece yazmayı öğrettiler. (a.q.)
gıcık anne: aa oğlum hadi amcayla ingilizce konuşsana. koskoca hazırlık okudun değil mi yavrum?
evlat: anne ingilizcem çok iyi değil. pipimi göstersem olur mu?
küçük yaşlarda ingilizce öğrenen çocuğunu etrafa manşet etme arzusunda olan görgüsüz anne ve babanın sarfettiği cümledir. zira kendileri ingilizce bilmemektedir ve bunu bilmeyi fasülyeden nimet saymaktadırlar.
do i speak english? i live in english. english is not only a language to me, it is an expression of my life. imagine all the people singing and dancing in haaaamani *