türkiye de herşeyin çok pahallı olmasındandır. dünyada verginin vergisi alınan tek ülke olması bu ülkenin vergi politikası için ufak bir örnek teşkil eder. zorunlu temel ihtiyaç tüketmekten başka çaresi olmayan bir toplum yaratılmak isteniyor. lüks tüketim adı altında insanların sosyal yaşamlarını vergilendirirken, lüks tüketim anlamına girecek birçok şeyi devlet büyükleri hamuduyla devlete fatura edebiliyor. en başında çalışan, kazandığı paradan verdiği verginin üzerine gelir vergisi öderken, kazancı ile aldığı her ürüne vergi vererek aslında devletin çalışanların kazancının %70 e yakınını elinden aldığının bilinmesi gerekiyor. cebindeki para azalırken aldığı ürünün vergi dilimi yükseltilen bir vatandaş pahallı olarak algılıyor. oysa onun adı kazıktır.
ucuza içmek için subay veya astsubay olmak gereken durumdur. ordu evlerinde filan neredeyse geliş fiyatına satılmaktadır. tabii şimdilerde menüden kaldırıp yerine ramazan şerbeti koymadılarsa...
insanı kahreden durumdur. Hele dışarda içmeye kalkışılsa ikişer bira içsen iki kişi 40 papel bayılmak zorundasın. Öyle böyle değil aşırı pahalıdır. Aslında yasaklasalarda 1920lerde ki gibi fırsattan istifade her yer içki kaçakçısı gangsterlerle dolsa, herkes biryantinle dolaşsa, hayat bayram olsa.
daha da ucuz olmalıdır.
tatil köyünde bira almaya giderken bazı insanlar leş gibi hacı yağı kokuyordu.
harbiden sıcaklarda hiç çekilmiyor hacı yağı.
bu ne ya? güzel değil leş gibi kokmak bu. hangi koku hangi parfüm-deodorant hangi iklim sıcaklık ortamda kullanılır diye bir araştırın sorun ama...
Bana biraz ucuz geliyor.
330 ml cola 21 tl iken 50'lik biranın 50 tl bandında olması enteresan.
Keza, starbucks kahvesi 70 tl.
Bira ve sigaraya yeni yılda temiz bir zam bekliyorum.