doğrusuyla yanlışıyla türk basın tarihi açısından önemli bir kayıptır. evet son yıllarda o eski katı fikirli birand yoktu. fikirleri çözülmeye, yumuşamaya başlamıştı. son yıllarda sempatik tavırlarıyla muhafazakar kesime göz kırpmaya başlayan bir gazeteciydi.
başlık altına yazılan yorumları okuduğumda içimin bir nebze daha sızlamasına sebebiyet olan durumdur. umarım siz arkadaşlarımın başına böyle üzücü bir olay gelmez ve canınızın parçası olan birinin ardından bu denli yazıları kimse yazmaz.
yakınlarına baş sağlığı dilediğimiz üzücü bir olay.
- Siz mateh usta? hiç öldünüz mü?
+ A evet. Küçükken annem beni berbere götürmüştü, saçlarımı keserken berber, ben de biraz ölmüştüm, saçlarım benden ölmüştü.
Mehmet ali birand işleriyle gitgide daha da parlıyordu, yaşıyordu oysa. Eksilmiyordu, çoğalıyordu.
Supi'ye son deliği açmaya uğraşıyordu ki efferlere yenildi.
Derin devletin parmağı olduğunu düşündürür. Gece birisi hastanedeki odasına giriyor, solunum cihazının borusunu büküp otuz saniye kadar oksijeni kesiyor (bkz: mesela yani).
kelime oyunu bir tarafa, başta gerçekten öyle oldu sandığım olaydır. ama değilmiş, adam geçen sene kanser olduğunu öğrenmiş de, hatta televizyonda söylemiş herkesten dua istemiş, gitmiş tedavi olmuş, iyileşmiş gibi olmuş sonra geri gelmiş, sonra tekrar kötü olup tekrar tedaviye gitmiş... ben de bu arada hayvan gibi seviştiğim için bunları kaçırmışım tabii.
