bir diğer rivayette yolunan şişelerin paraları engellilere gidiyordu. üniversitede bu uğurda az mı bira içip kağıdını yolduk.
edit: bu başlık nasıl başıma kaldı anlamadım. 10 tane falan entry vardı benden önce. o yüzden bir diğer rivayet diye başlıyor entryim. arz ederim.
iç çamaşırını çıkaran bi kadın gibi, dıştan nem yapmış şişeden hiç zorluk çıkarmadan sıyrılan o kağıt orgazmdan zevkli bi an yaşatır. zorluk çıkaranı sevmiyorum pis kaka.
şişeden bira içmekte olan her türk insanının yaptığı olaydır. o kağıttan ne istendiği hiçbir zaman bilinemez. sıkıntı göstergesi olarakta yapılabilirliği vardır. kağıt yolunur kenarından kıvrılmaya başlanır yavaştan yavaştan, sonra açılır birdaha sarılır.
rusya' da bu hareketi yapan erkeklerin abaza olduğu düşünülür. doğru kelime abazan da olabilir, tam bilmiyorum. yani uzun süre ilişkiye girmemiş olan. adı geçen kelimedeki halk üyeleri tenzih edilir. *
birayı dolaptan çıkarıp içmeye başladıktan 5-10 dk sonra şişenin ıslanması nedeniyle kolayca ve biraz yeteneğiniz varsa yırtmadan çıkarılabilir. aslında bilinçaltımıza ittiğimiz bir işi kusursuz yapma güdüsünün sonucudur. o kağıdı yıtmadan sökmek bir ego tatminidir. bunu yırtmadan kağıdı çıkaran kişilerin yüzündeki tatlı gülümsemeye bakarak anlayabilirsiniz. anlayamayabilirsiniz de çünkü bu hiçbir bilimsel gerçeğe dayanmayan tamamen bana ait bir hipotez.
açık alanda herkesin yaptığı şeydir. hatta bir zamanlar, "işte 5000 tane yırtarsan efes bir kişiye sakat arabası verecekmiş" diye milletin keklendiğide olmuştur. sonra da zaten millette alışkanlık yapmış ve bırakılamamıştır.