evdeki bira şişeleri 4-5 kişi yardımıyla valizlere koyarak (şişelerin sayısı 200 e yaklaşınca) bakkala götürüp şişelerin depozitoları ile bir haftalık mutfak erzağı alıp parasız günlerini kurtarabilir, yada o para ile yeni bira alıp keyfine bakar *
efendim üşengeç yazar için kaçınılmaz bir durumdur. tercih edilen bira efes fıçı ise maddi dönüşümüde yok sayılacak yoğunluktur. yığının önünden geçerken görmezden gelinir kahverengi kalabalık, çaktırılmaması gerekir.. ama insan kendini kandıramaz sonuçta. dert olur oturur adamın içine. *
bu ülkede öğrenciye verilen değer ortada, üç kuruşla öğrencilik geçirmek zorunda olanlar çok, öğrenciye ev bile vermiyorlar bu devirde,bu devir demişken bilim çağında mıydık? uzay çağında mı? öyle bir çağdayız ki öğrenciye bira şişelerini toplatır bu devir. toplamasın da ne yapsın? devir böyle istiyor ayak uydurmak lazım.
işte bu benim eserim deiye karşısında cıgara tüttüren sanatçı ruhlu insandır .buna verdiğimiz para ile araba alırdık diye ,çaktırmadan çok içici olduğunu ima eden kişiliktir .
ev arkadaşlarımla bir ara abarttığımız durum.. tekel bayileri boşlar için sıraya girerdi.. (bkz: komik)eve kız arkadaslarımız geldiğinde 'ayol buralar ne kadar pis,bu şişeleri-bu boşları-atalım mı'deyince bir daha görüşmek istemediğimizi söylememize neden olan durum.. favori şişeler beck, miller,efes extra, carlsberg royal leger dir..