bardak arjantin tabir edilen girintili çıkımtılı ve neredeyse bir kilo gelenlerdense sorun yoktur. bardağı kafasına kafasına oynatırsanız bir daha yapmayacaktır abisi.
bursa'da özgen'de aynı durum çaylar için geçerlidir. Bir iki yudum içersiniz çaydan. adam gelir alır gider çayınızı. Şartlamıştır kendini bir kere. Kimse durduramaz onu. Usta! hey! hop! hişş! şeklinde bağrırsınız arkasından. Ama yalan olmuştur çay. Okey biter, kaybedenlere patlar. ee kolay değil 4 kişinin içtiği 25 30 tane çayın parası vermek.
(garson masaya yaklaşır ve bitneyen bira bardagını alır)
g*: bi bira daha alır mısınız?
i*: bardak bitsin bakarım..
g: hee pardon.. o zaman ben geri koyim bardagı..
i: yerinde olur
(son fırtı kalan bardagın geri alınması sonucu garson son fırtı cekmenizi bekler, siz de inatla cekmezsiniz , tadından yenmez bir durum olur..garson gider son fırt cekilir)
i: pardon bi tane daha alabilir miyim ??
garsonun yeni gelen biranın içine tukurmesi muhtemeldir. şişe istemekte fayda vardır.
barların uyguladığı kurnaz ve bir o kadar hain, sinsi politikadır. kişiye son yudumları da dikip birayı devirme zevkini yaşatmazlar ki kişi bu zevki başka bardaklarda aramak adına yine içsin, sarhoş olsun, hesap akıllara zarar verebilsin.