bir şiir

    104.
  1. aldırmadan yürüdüğün yolların kaçışı,

    hatalarının bilinen en büyük yoldaşı,

    insafsız sesler şimdi hasretinden çıkışı,

    bulunmayan arzunun yüreği dağlayışı,

    oysa renksiz ve beklenmedik bir yaşam gibi ,
    küçük şeylerdi zihinlerde soyledikleri,

    ne ilk ne de son bu girişlerin sessizliğe,

    vakit tamam şimdilerde yollar çok yakınken,

    ne ilk ne de son bu küsüşlerin kaderine,

    başkası yok şimdilerde kalpler çok tuzakken..

    tanım: bir şiir anlamsız anlamlardan..
    16 ...
  2. 112.
  3. https://voca.ro/13pFJDxSpZ7R

    Dünyayı çocuklara verelim.
    N.hikmet.
    Seslendiren: zeytinyagli dolma kalem.
    6 ...
  4. 109.
  5. ağzının bir kıvrımından cesaret bularak
    ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım
    kalmışsa tomurcuklar önünde sendeleyen çocuklar
    kalmışsa bir kaç ısrar ölümle yarışacak
    onların yardımıyla dünyamıza acıdım.

    dünya. çıplak omuzlar üzerinde duran.
    herkes alışkın dölyatağı bersalarla ağulanmış bir dünyaya
    benimse dar çünkü dargın havsalamın gücü yok bazı şeyleri taşımaya.
    önce kalbim lanete çarpa çarpa gümrah
    sonra kalbim gümrah ırmakları tanımaktan kaygulu
    sakın styks sularının heyulası sanmayın
    er gövdesinde dolaşan bulutun simyası bu,
    biraz üzgün ve ömer öfkesinde biraz
    öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz
    ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak
    ne ellerin hırsla yaban tutuşu
    ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır
    dev iştihasıyla bende kabaran aşkı yetmez karşılamaya.
    insanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır
    o ferah ve delişmen birçok alınlarda
    betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır
    çelik teller ve baruttan çatılınca iskeletim
    şakaklarıma dayanınca güneş
    can çekişen bir sansar edasıyla
    uğultudan fark edilmez olunca konuştuğum
    kadınların sahiden doğurduğuna
    toprağın da sürüldüğüne inanmıyorum
    nicedir kavrayamam haller içinde halim
    demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm
    bir somunu bölünce silkinen gökyüzünü
    su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum
    duydum yağmurların gövdemden ağdığını.

    sen ol küçük bir kıvrımdan, bir heceden
    aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan
    sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları
    bir harfin başlattığı yangın ile söndür
    beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım
    öyle mahzun
    ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın.
    5 ...
  6. 103.
  7. “iç acılarıyla ördüğüm hırkanın söküldü kolları
    Ve üç satırlık hikayem kaldı yarı
    Bahçe şenliğine veda etmiş kuşlar gibi sessiz
    Bakmak ne acı günlere kederli ve hevessiz
    Ne denizin balığında, ne dağın kuşunda hevesim
    Yarı kalmış bir türkü peşinde kısıldı sesim.”
    (bkz: Abbas Sayar)
    5 ...
  8. 94.
  9. Sus biraz daha sus,
    Çünkü duymuyorlar seni.
    Konuşsanda nafile sussanda,
    Boşver! Sen yinede sus.
    Karamsarlık içinde, bir başıboşluk,
    Bir heyezan, derin bir boşluk,
    Belkide yaşamak, sadece bir sarhoşluk.!
    Boşver!
    Sen dahada sus gönlüm,
    Yinede sus!
    Belki sonu gelir,
    şu çaresiz ömrün.
    iyiden iyiye sus.!!!
    8 ...
  10. 101.
  11. Özenle boyadım ipliğini sevginin,
    Gidip de bulamamanın incinmiş rengine.
    Sisi gümüş bir rüzgârla tepelerden eğirdim,
    Dokudum yalnızlığın bu serin kumaşını,
    Sesime ayrılıklardan bir gömlek diktim.
    Ölümü tastamam ezberledim de geldim,
    Dilimde bu buruk türkü tadıyla
    Bilmem ki buradan nereye giderim.

    Sonunda kendime bir top yangın edindim,
    Soluğumla besledim dudağımın ucunda.
    Ömrümün külüydü savrulan hep ardımda,
    Örterek yavaş yavaş bıraktığım izleri
    Yanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla.
    Koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla,
    Adımın çaresiz kıyılarında kendi göğümü bulmaya.

    (bkz: Metin Altıok)
    4 ...
  12. 95.
  13. Eksileyin kardeşim eksileyin,
    Allah sizi eksilerle karşılaştırmasın. Amin.

    Duygusuzlar.
    5 ...
  14. 111.
  15. Ağzının bir kıvrımından cesaret bularak
    ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım
    kalmışsa tomurcuklar önünde sendeleyen çocuklar
    kalmışsa bir kaç ısrar ölümle yarışacak
    onların yardımıyla dünyamıza acıdım.Dünya. Çıplak omuzlar üzerinde duran.
    Herkes alışkın dölyatağı bersalarla ağulanmış bir dünyaya
    Benimse dar
    çünkü dargın havsalamın
    gücü yok bazı şeyleri taşımaya.
    Önce kalbim lanete çarpa çarpa gümrah
    sonra kalbim gümrah ırmakları tanımaktan kaygulu
    sakın Styks sularının heyulası sanmayın
    er gövdesinde dolaşan bulutun simyası bu,
    biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz
    öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz
    ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak
    ne ellerin hırsla yaban tutuşu
    ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır
    dev iştihasıyla bende kabaran aşkı
    yetmez karşılamaya.
    insanlar
    hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır
    o ferah ve delişmen birçok alınlarda
    betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır
    çelik teller ve baruttan çatılınca iskeletim
    şakaklarıma dayanınca güneş
    can çekişen bir sansar edasıyla
    uğultudan farkedilmez olunca konuştuğum
    kadınların sahiden doğurduğuna
    toprağın da sürüldüğüne inanmıyorum
    nicedir kavrayamam haller içinde halim
    demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm
    bir somunu bölünce silkinen gökyüzünü
    su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum
    duydum yağmurların gövdemden ağdığını.Sen ol küçük bir kıvrımdan, bir heceden
    aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan
    sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları
    bir harfin başlattığı yangın ile söndür
    beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım
    öyle mahzun
    ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın.

    ismet özel,

    Günaydın..
    3 ...
  16. 97.
  17. Anılar defterinde gül yaprağı
    Gibi unutuldum kurudum
    Başıma düşmüş sevda ağı
    Bir başıma tenhalarda kahroldum
    Sen kimbilir, rüzgârlı eteklerinle
    Kimbilir hangi iklimdesin, ben
    Sensiz bu sessizlikle
    Deli gibiyim sensiz
    Bu sessizlikle

    Ayrılıkla başım belada
    Gözlerini çevir gözlerime
    Yoksa sensiz bu sessizlikle
    Deliler gibiyim
    Sensiz bu sessizlikle.

    (bkz: Cahit Zarifoğlu)
    3 ...
  18. 99.
  19. Hayat susmayı öğretiyor insana,
    Konuştukça!
    Sevmeyi öğretiyor hayat ,
    Nefret ettikçe!
    okumayı söktüğün gibi,
    Yazdıkça!
    ölmeyi öğretiyor hayat insana,
    Yaşadıkça. ..!!!
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük