bir şeyin yalan olduğu bilindiği halde inanmak

entry10 galeri0
    ?.
  1. bazen öyle olaylar olur ki; karşınızdaki kişinin davranışlarından, kullandığı kelimelerden, mimiklerinden kısacası her halinden yalan söylediği bellidir. inanmazsınız, yalan olduğunu bilirsiniz fakat işinize geldiğinden olsa gerek inanmış gibi yaparsınız. örneğin: tatildesinizdir güney şehirlerimizden birinde, bir kızla tanışırsınız öyle sahilde otururken. muhabbet ilerler sakin bir yere gitmek istersiniz ve "ben biliyorum az ileride aytepe diye bir yer var, orası çok ıssız." cevabını alırsınız. her neyse gidersiniz oraya ve bir şeyler yaşarsınız, anlayın işte... sonrasında kız iki haftalık ilişkisindeki sevgilisinden bir gün önce ayrıldığını söyler ve siz de onunla bir şeyler yaşayıp yaşamadığını sorarsınız. sonrasında şöyle bir diyalog geçer:

    +: ben
    -: kız

    + ee seviyor muydun?
    - tabi ki hayır, öylesineydi işte.
    + peki öpüştünüz mü?
    - ay saçmalama, iki haftalık ilişkide öpüşülür mü?
    + evet haklısın sorum saçmaydı biraz.

    evet dediğim gibi, yalan açıkça ortadadır ama karşınızdakinin yüzüne vurmazsınız değişik sebeplerden dolayı... ya da vurun gitsin yakışmazsa size.
    4 ...
  2. ?.
  3. inanmak değil inanmak istemektir aslında.
    3 ...
  4. 1.
  5. 2.
  6. salaklıktan başka bir şey değildir.
    0 ...
  7. 3.
  8. 4.
  9. --spoiler--
    sakın bir tek yalan daha söyleme.. çünkü inanırım.
    --spoiler--

    (bkz: ezel)
    1 ...
  10. 5.
  11. aziz nesin'in deyimiyle "dur bakalım ne olacak" felsefesiyle hayata geçirilmiş eylemdir. sonrasında karşıdaki saçmalamaya devam ederse zaten herşey er geç bitecektir.
    0 ...
  12. 6.
  13. yalancılara karşı tetikte olmaktansa, beni kandırmalarına izin veririm.. imza; nietzsche
    1 ...
  14. 7.
  15. inanmazsın, inanmak istersin.
    ve karşındaki öyle güzel kandırır ki seni, 'ben aslında herşeyi biliyorum' diyemezsin.
    demezsin.
    inanmak istersin.
    0 ...
  16. 8.
© 2025 uludağ sözlük