bir şehrin foyasını meydana çıkaran çarpıklıklardır. büyük şehir olduğunu iddia eden şehir sakinleri biraz aklı selim düşünsünler.... mesela erzurum büyükşehir olarak geçer ama asla değildir, olamaz da...
Misal; otogarında rahatça sigara içen bir bayan göremiyorsanız, ana caddesinde birçok kıro varsa o şehir az gelişmiştir...
yazım yanlışıdır efenim. hiç siz new york da berlin de şehirin diye bir yazılış gördünüz mü göremezsiniz bu tüm gelişmiş ülkelerde şehrin diye yazılır ama peeh işte bizim şehirin adam olacağı yok.
hizmet. o şehirde hizmet yoksa o şehir gelişmemiş demektedir. bakınız ankara. kaldırımları berbat lan başka bir şehir görmedim. ayrıca kaldırıma araba park eden tek halk, ankara halkı herhalde.**
gece parklarda esrar içen gençleri görüp, sabah cafe kuytularında sevişen türbanlı bayanları görürseniz birde sokakta şarap içip sızmış adama allahsız pezevenk diyip dayak atan bilinci görürseniz; bilin ki o şehirde bir sorun var.
bir yerden bir yere 3 saatte gidiliyorsa, ana yollar haricinde düzgün yolu bulunmuyorsa, insanların birbirine güveni kalmamışsa, herkes birbirine hırsız muamelesi yapıyorsa, yol ortasında biri bayıldığında "başıma kalır" düşüncesiyle kimse yardımcı olmuyorsa-olamıyorsa, sikindirik bir manzarası ve iş merkezleri haricinde herhangi bir avantajı yoksa, uğrak caddelerdeki mekanlarda oturup bir şeyler yeyip içmek için sıra beklemek gerekiyorsa, yediğinin eşek eti, içtiğine kesin su katılmış olduğunu bile bile bu işkenceye boyun eğen milyonlar barındırıyorsa, ortak görüş olarak yaşamak için en az 5 bin lira maaş almak gerektiği söyleniyorsa vb. gelişmemiştir. taşını da toprağını da sikeyim istanbul. altınmış, peh!
tiyatro salon kapasitesi 1000 kişiye bir koltuktan az ise...
opera binası yok ise,
kitapçı sayısı 10.000 kişiye bir dükkandan az ise,
spor kulübü oranı 2000 kişiye 1'den az ise,
spor sahaları oranı 500 kişiye 1'den az ise (her spor, açık sahalar, kortlar, havuzlar)
gece kadınlı erkekli gidilebilecek eğlence yerleri yok veya bir elin parmakları kadar ise...
daha uzar gider bu...
diyeceksiniz ki türkiye'de şehir kalmadı...
ben de onu diyorum zaten.
bunlar olmadımı istediğin kadar asfalt döşe, bina dik... orası köydür. nüfusu kalabalık bir köy...
genç cumhuriyet neden her kasabaya bir halkevi açıp tiyatro, müzik, sinema götürmeye çalışıyordu bir düşünün...
o imkansızlığın içinde neden?
kalkınmayı sadece asfalt olarak gören kafadır zaten bizi buraya getiren, sözlükte de örneğini pek çok gördüğümüz yabanilerle uğraşmak zorunda bırakan...